Hz. Muaz (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Yemen’e gönderirken kendisine demiştir ki: “Zekat oIarak hububattan hububat aI, davardan koyun aI, deveden erkek veya dişi bir deve (bair) aI, sığırdan da bir sığır aI.”
ZEKÂTLA İLGİLİ MÜTEFERRİK HÜKÜMLER
(Hadis-i Şerif [2016])
Semüre İbnu Cündüb (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) satmak üzere hazırladığımız şeyden zekat vermemizi emrederdi.”
(Hadis-i Şerif [2017])
Said İbnu Ebyaz, babası Ebyaz İbnu Hammal (radıyallahu anh)’dan naklettiğine göre, “O (Ebyaz) kavminin, murahhası olarak Hz. Peyamber (aleyhissalatu vesselam)’a geldiği vakit, Resûlullah’la konuşup Sebe halkından zekat almamasını söylemiştir. Hz. Peygamber, ona: “Ey Sebe’nin kardeşi, demiştir, zekat şart.” “Ey Allah’ın Resülü, bizim ektiğimiz şey sadece pamuk. Sebe halkı dağıldı, onlardan halkı dağıldı, onlardan Me’rib’de az […]
(Hadis-i Şerif [2018])
Tavüs (rahimehumullah) anlatıyor: “Hz. Muaz (radıyallahu anh), Yemen ahalisine dedi ki: “Bana arpa ve mısır yerine size daha kolay gelen Medine’de Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ın Ashabı için de daha muvafık olan arz getirin, giyecek getirin.”