Salim, babası Abdullah İbnu Ömer’den naklen anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (mallardan alınması gereken) zekatlarını miktarını belirten bir kitap yazmıştı. Amillerine göndermeden vefat etti. Resûlullah onu kılıncına yakın olarak asmıştı. Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh), ölünceye kadar onunla amel etti. Sonra Hz. Ömer (radıyallahu anh) de ölünceye kadar onunla amel etti. Bu kitapta şunlar yazılı idi: […]
HAYVANLARIN ZEKATI
(Hadis-i Şerif [1992])
İbnu Mes’üd (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Her otuz sığır için erkek veya dişi bir tebi’ zekat verilir. Her kırk sığır için de bir müsinne zekat verilir.”
(Hadis-i Şerif [1993])
Hz. Muaz (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) beni Yemen’e gönderdi ve bana: “Her otuz sığırdan bir erkek veya dişi buzağı (tebi’a), her kırktan bir müsinne, her bir bülüğa eren şahıstan bir dinar veya o değerde muafiri (adındaki bir giyecek) almamı” emretti.”
(Hadis-i Şerif [1994])
Süfyan İbnu Abdillah es-Sakafi (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Ömer (radıyallahu anh) kendisini zekat tahsildarı olarak göndermişti. Gittiği yerde kuzuları halkın addedip, sayıya dahil etmedi. Kendisine: “Kuzuları bizden sayıp, onlardan bir şey almıyor musun?” dediler. (Medine’ye geri dönüp) Hz. Ömer (radıyallahu anh)’e uğrayınca, durumu ona anlattı. Hz. Ömer: “Evet kuzuyu onlara iade edersin, çoban onu götürür, […]
(Hadis-i Şerif [1995])
Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi tarikiyle anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Zekatta ne ayağa getirtme, ne uzağa gitme vardır. Zekatlar evlerinde alınır.” Muhammed İbnu İshak bunu şöyle açıklamıştır: “Zekat mükellefi, zekatını tahsildarın ayağına getirmez. Tahsildar da mükellefin uzaktaki (tarla, ağıl, yayla vs. gibi) yerlerine gitmez. Zekatlar mükelleflerin ikamet mahallerinde alınır.”
(Hadis-i Şerif [1996])
İmran İbnu Husayn (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “İslam’da ne (zekatı) ayağa getirme, ne (zekat için uzağa gitme, ne de şiğar (mehre bedel nikahlama) vardır.”