Süfyan İbnu Abdillah es-Sakafi (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Ömer (radıyallahu anh) kendisini zekat tahsildarı olarak göndermişti. Gittiği yerde kuzuları halkın addedip, sayıya dahil etmedi. Kendisine: “Kuzuları bizden sayıp, onlardan bir şey almıyor musun?” dediler. (Medine’ye geri dönüp) Hz. Ömer (radıyallahu anh)’e uğrayınca, durumu ona anlattı. Hz. Ömer: “Evet kuzuyu onlara iade edersin, çoban onu götürür, tahsildar almaz. Eküle (denen hususi şekilde kesip, yemek için beslenmiş) olanı, Rübba (denip sütü için evde beslenmekte) olanı, Mahız (denen hamile) olanı, (teke koç gibi) döl alınan davarı zekat olarak almaz. Ceza’a’yı (beş yaşına basmış deve), seniyye’yi (altı yaşına basmış deve) alır. Bu, davarın iyisi ile düşüğü arasında orta halli olanıdır.”

Muvatta, Zekat 26, (1, 265).
?..