Üsame İbnu Zeyd (radıyalahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Kim, kendisine yapılan bir iyliğe karşı, bunu yapana: “Cezakellahu hayran (Allah sana hayırlı mükafaat versin!)” derse teşekkürü en mükemmel şekilde yapmış olur.”
teşekkür
(Hadis-i Şerif [959])
Hz.Cabir (radıyalahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): “Kim bir ihsana mazhar olursa, bulduğu takdirde karşılığını hemen versin, bulamazsa, verene senada bulunsun. Zira onu övmekle, teşekkürünü yerine getirmiş olur. Ketmeden (karşılık vermeyen) nankörlük etmiş olur” dedi. Tirmizi‘nin rivayetinde şu ziyade var: “. . . Kim de kendisine verilmeyenle süslenirse iki yalan elbisesi giyen gibi olur.”
(Hadis-i Şerif [960])
Ebu Said (radıyalahu anh)’den gelen bir rivayette, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurmuştur: “Halka teşekkürde bulunmayan Allah’a da şükretmez.”
(Hadis-i Şerif [961])
Hz. Enes (radıyalahu anh) anlatıyor: “Muharcirler hicretle Medine’ye gelip (Ensar’ın yardımlarını gördükleri) vakit şöyle dediler: ” Ey Allah ‘ın Rasûlü ! Biz, çok maldan böylesine cömertce veren, az maldan da yardımı böylesine güzel yapan aralarına inmiş bulunduğumuz şu Medinelilerden başka bir kavmi hiç görmedik! Bize bedel işlerimizi yaptılar, hayatımızı düzene koymada yardımcı oldular. Biz (hicret […]