(Hadis-i Şerif [812])

İbnu Mes’ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “Müslüman olmamızla Cenab-ı Hakk’ın bizi, “İman edenlerin gönüllerinin Allah’ı zikretmek üzere yumuşaması ve ondan gelen hakikate bağlanması zamanı daha gelmedi mi? Onlar, daha evvel kendilerine kitap verilip de üzerlerinden uzun zaman geçmiş, artık kalbleri kararmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu fasıklardı” (Hadid, 16) mealindeki ayetle azarlaması arasında dört yıllık zaman […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [813])

İbnu Abbas (radıyallahu anhüma), “Yeryüzünü, öldükten sonra Allah’ın tekrar dirilttiğini bilin, akledersiniz diye size delillerimizi açıkladık”(Hadid, 17) mealindeki ayetle ilgili olarak şöyle buyurdu: “Allah kalbleri kasavet ve katılıktan sonra yumuşatır, (tevhid hususunda) mutmain ve (Rabbine) yönelmiş kılar. Ölmüş kalpleri ilimle, hikmetle diriltir (Ayet bu manayı ders vermektedir). Arzın yağmurla diriltilmesi zaten gözle görülen bir durumdur.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [814])

İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) buyurdu ki: “Hz. İsa (aleyhisselam)’dan sonra bir kısım melikler Tevrat ve İncil’i tahrif ettiler. Aralarında mü’min olanlar da vardı, bunlar Tevrat ve İncil’i okuyorlardı. (Müminlerin okuduklarından rahatsız olan) bazıları, meliklerine şöyle dediler: “Bunların bize yaptığı hakaretten daha ağır hakaret, savurdukları küfürden daha galiz küfür görmedik. Kitapta, “Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kafirlerin […]

Devamını Oku