(Hadis-i Şerif [778])

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Kim geceleyin Duhan suresini okursa, yetmiş bin melek kendisine istiğfar ettiği halde sabaha erer.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [779])

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh)’nin bir diğer rivayetinde şöyle denir: “Ha-mim ed-Duhan suresini cum’a gecesinde kim okursa mağfirete mazhar olur.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [780])

Mesruk (rahimehullah) anlatıyor: “İbnu Mes’ud (radıyallahu anh)’un yanında oturuyorduk, o da aramızda yatmış vaziyette idi. Kendisine bir adam geldi ve: “- Ey Ebu Abdirrahman! Bir kıssacı (Kinde kapıları yanında), Duhan mücizesi gelerek kafırlerin nefıslerini alıp götüreceğini, mü’minlerin ondan nezle şeklinde (çok hafıf müteessir olarak) geçiştireceğini anlatıyor” dedi. Bunun üzerine İbnu Mes’ud (radıyallahu anh) kızarak oturdu […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [781])

Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Bir mü’min için mutlaka (semadan) iki kapı vardır: Birinden ameli yükselir, diğerinden de rızkı iner. Bu mü’min ölünce, her iki kapı da ağlarlar. Şu ayet bu duruma işaret eder: “Ne gök ne yer onların üzerine ağlamadı…” (Duhan 29).

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [782])

Ebu Said (radıyallahu anh), “Doğrusu günahkarların yiyeceğ’i zakkum ağacıdır. Karınlarında, suyun kaynaması gibi kaynayan erimiş maden gibidir” (Duhan, 43-46) ayetinde geçen mühl (erimiş maden) tabiri hakkında şu açıklamayı yaptı: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: “Bu (mühl) sıvı yağın dibine çöken tortu gibidir, adamın yüzüne yaklaştırılınca, yüzünün derisi derhal içine düşer.”

Devamını Oku