(Hadis-i Şerif [597])

Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: Ebu Cehil mel’un, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)’e: “Biz seni yalanlamıyoruz, biz senin getirdiğin şeriatı tekzib ediyoruz” dedi. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti inzal buyurdu: “(Ey Muhammed!) Onların söylediklerinin seni üzeceğini elbette biliyoruz, doğrusu onlar, seni yalancı saymıyorlar, fakat zalimler Allah’ın ayetlerini bile bile inkar ediyorlar. Senden önce nice peygamberler […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [598])

Sa’d İbnu Ebi Vakkas anlatıyor: “Biz altı kişi Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte oturuyorduk. Müşrikler ona: “Şunları huzurundan kov, bizimle sohbete cür’et etmesinler” dediler. Sa’d devamla diyor ki, orada ben vardım, İbnu Mes’ud, Hüzeyl kabilesinden bir kişi, Bilal ve ismini hatırlayamadığım iki kişi daha varlardı. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ın içine Allah’ın dilediği birşeyler düşmüştü. Kendi […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [599])

Yine Sa’d İbnu Ebi Vakkas (radıyallahu anh) “(Ey Muhammed! De ki: “Üstünüzden ve altınızdan size azab göndermeye, sizi fırka fırka yapıp kiminize kiminizin hıncını tattırmaya kadir olan O’dur. Anlasınlar diye ayetleri nasıl yerli yerince açıkladığımıza bak” (En’am 65) ayeti hakkında Resûülullah (aleyhissalatu vesselam)’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Haber verilen bu durum ilerde olacaktır, henüz olmuş […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [600])

Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: “(Ey Muhammed!) De ki: Üstünüzden ve altınızdan size azab göndermeye kadir olan O’dur…” ayeti indiği esnada Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): “…üstünüzden” ibaresinden sonra: “Ya Rabbi sana sığınırım” dedi. Ne zaman ayetin devamı olan: “…Sizi fırka fırka yapıp kiminize kiminizin hıncını tattırmaya kadir olan O’dur” kısmı nazil olunca: “Bu iki azab daha […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [601])

İbnu Mes’ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “İman edenler, bununla beraber imanlarına zulüm bulaştırmayanlar var ya, işte (ancak) onlardır ki korkudan emin olmak hakkı kendilerinindir. Onlar doğru yolu bulmuş kimselerdir” (En’am, 82) ayeti indiği zaman, bu ayet Müslümanlara çok ağır geldi ve: “Hengimiz nefsine zulmetmiyor? (mahvolduk)” dediler. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): “Hayır, burada kastedilen o değil, şirktir. Lokman’ın […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [602])

İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Bir grup insan Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’a gelerek: “Ey Allah’ın Resulü biz kendi öldürdüğümüzü yiyor, fakat Allah’ın öldürdüğünü yemiyoruz (bu nasıl iş?)” dediler. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti indirdi: “Allah’ın ayetlerine inanıyorsanız, üzerine Allah’ın adı anılmış olan şeyden yiyin. Size ne oluyor ki, Allah size darda kalmanızın dışında, haram olanları […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [603])

Ebu Davud‘un bir rivayetinde: “…Doğrusu şeytanlar, sizinle tartışmaları için dostlarına fısıldarlar…” (En’am, 121) ayetiyle ilgili olarak, İbnu Abbas şu açıklamayı yapar: Yani “Allah’ın öldürdüğü” diyerek meyteyi (kesilmeksizin, kendiliğinden ölen hayvanı) kastederek: “Onu niye yemiyorsunuz? derler.” işte bunun üzerine Cenab-ı Hakk: “Eğer onlara itaat ederseniz, şüphesiz siz müşrik olursunuz” ayetini indirdi. Bundan sonra da: “Üzerine Allah’ın […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [604])

İbnu Abbas (radıyallahu anhüma)’ın bir diğer rivayetinde şöyle buyrulur: “Üzerine Allah’ın ismi zikredilen (hayvan etinden) yiyin” (En’am, 118). “Üzerine Allah’ın ismi zikredilmeyenden yemeyin” (En’am 121) emri neshedilip, ehl-i kitabın kestiği, yasaktan istisna edilerek şöyle dendi: “… Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin yemeğiniz de onlara helaldir…” (Maide, 5),

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [605])

Nesai‘den gelen rivayette İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) Cenab-ı Hakk’ın “Üzerine Allah’ın isminin zikredilmediği (kesilmiş hayvan eti)nden yemeyin” ayeti ile ilgili olarak şu açıklamayı yapmaktadır: “Müşrikler, bu meselede müminlerle ihtilaf ederek (alayvari) şöyle dediler: “Allah’ın kestiğini yemiyorsunuz, fakat kendi kestiğinizi yiyorsunuz.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [606])

İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Arab’ın (cahiliye devrindeki) cehaletini öğrenmek seni memnun ederse En’am suresinin 130’lu ayetten sonra gelen şu ayetini oku: “Beyinsizlikleri yüzünden, körü körüne çocuklarını öldürenler ve Allah’ın kendilerine verdiği nimetleri -Allah’a iftira ederek- haram sayanlar mahvolmuşlardır; onlar sapıtmışlardır, zaten doğru yolda da değillerdi” (En’am 140).

Devamını Oku