(Hadis-i Şerif [2597])

İbnu Mes’ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bana, avucum avuçlarının içinde olduğu halde, Kur’an’dan süre öğretir gibi teşehhüd’ü öğretti.” “Tahiyyat, tayyibat ve salavat Allah içindir. Ey Nebi, selam, AIlah’ın rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah’ın salih kulları üzerine de olsun. Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur, yine şehadet […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [2600])

Ebu Davud‘un bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: “…bize onları öğretirdi veya şu duaları bize teşehhüdü öğrettiği gibi öğretirdi: “Allah’ım! Kalplerimizi birleştir, aramızdaki geçimsizliği düzelt. Bizi selamet yollarına sevket, zulümattan nüra kavuştur. Bizi, çirkinliklerin açık ve gizli olanlarından uzak tut. Kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, zevcelerimizi ve çocuklarımızı hakkımızda mübarek ve hayırlı kıl. Tevbelerimizi kabul et, sen rahimsin, […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [2601])

Yine Ebu Davud‘un bir diğer rivayetinde: “Şehadet ederim ki Muhammed Allah’ın elçisidir” cümlesinden sonra şöyle denir: “Bunu söyledin veya şehadeti ifa ettin mi, namazını ifa ettin demektir. Kalkmak istersen kalk, oturmak istersen otur.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [2602])

Nesai nin bir rivayetinde şöyle denmiştir: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam)’la namaz kılınca: “Selam Allah’ın üzerine, selam Cibril ve Mikail üzerine olsun” derdik. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): “Selam Allah’ın üzerine olsun demeyin. Zira Allah selam’ın kendisidir. Ancak şöyle deyin: “Tahiyyat. . . Allah içindir. . . “

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [2603])

İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize, Kur’an’dan süre öğrettiği gibi teşehhüdü öğretirdi. Şöyle derdi: “Tahiyyat, mübarekat, salavat, tayyibat AIIah içindir. Ey Nebi selam, AIIah’ın rahmet ve bereketi sana olsun. Selam bize, Allah’ın salih kullarına olsun. Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Muhammed AIIah’ın Resülüdür.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [2605])

Ebu Müsa (radıyallahu anh)’dan Nesai‘nin yaptığı bir rivayette şöyle gelmiştir: “..Şehadet ederim ki AIIah’tan başka ilah yoktur, tektir, şeriki yoktur. Muhammed’de O’nun kulu ve Resûlüdür.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [2606])

Yine Nesai‘de Hz. Cabir (radıyallahu anh)’den gelen bir rivayette şöyle denmiştir: “Teşehhüdü, Kur’an’dan bir sureyi öğrendiğimiz gibi öğrendik. Şöyle ki: “Bismillah ve billah ettahiyyatu.. ” Bu rivayette, abduhu ve resülühü ibaresinden sonra şu ziyade mevcuttur: “Es-eIu’I-Iahe’I-cennete ve e’üzü bihi mine’n-nari. (AIIah’tan cenneti istiyor, ateşten O’na sığınıyorum.”

Devamını Oku