(Hadis-i Şerif [4501])

Yine Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “”Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kureyş, Ensar, Cüheyne, Mezeyne, Eslem, Eşca’ ve Gıfar benim dostlarımdır. Onların da Allah ve Resûlünden başka dostları yoktur.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4502])

Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: “”Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Ben Eş’ari cemaatin geceleyin evlerine girerkenki Kur’an okumalarını seslerinden tanırım. Gündüzleyin girerlerken evlerini görmemiş de olsam, geceleyin Kur’an okuyuşları sebebiyle seslerinden evlerini tanırım. Onlardan biri Hakim’dir. Atlılara -yahut düşmana dedi- rastlayınca, onlara: “Arkadaşlarım, kendilerini beklemenizi söylediler!” dedi.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4503])

Yine Buhari ve Müslim Ebu Musa’dan şu hadisi kaydetmişlerdir: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Eş’ariler, gazve sırasında azıkları tükenir, Medine’de de ailelerinin yiyecekleri azalırsa, yanlarında bulunanları bir yangının üzerinde toplarlar sonra onu tek bir kabla eşit olarak paylaşırlar. Onlar bendendir, ben de onlardanım.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4504])

Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Beni Temim’i, haklarında Resûlullah aleyhissalatu vesselam’dan işittiğim üç şeyden sonra hep sever oldum. Demişti ki: “Onlar Deccal’e karşı ümmetimin en şiddetlisidirler.” Onların zekatları gelmiştir. Aleyhissalatu vesselam: “Bu, kavmimizin zekatlarıdır!” buyurdular. Hz. Aişe radıyallahu anha’nın yanında onlardan bir esire kadın vardı, “Onu azad et, çünkü o, Hz. İsmail evlatlarından!” buyurdular.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4505])

Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Kays’tan bir adam: “El Allah’ın Resûlü! Hımyer’e lanet et!” dedi. Aleyhissalatu vesselam ondan yüzünü çevirdi. Adam aynı talebi tekrar edince, Aleyhissalatu vesselam: “Allah Hımyer’e rahmet kılsın. Onların ağızları selam, elleri yiyecek, kendileri de emniyet ve iman ehli kimseler!” buyurdu.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4506])

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Ezd kabilesi, Allah’ın yeryüzündeki ordusu (ve dininin yardımcıları)dır. Halk onları alçaltmak ister, Allah ise onları yüceltir. İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o zaman kişi: “Keşke babam Ezdi olsaydı! Keşke annem de Ezdi olsaydı!” diye temennide bulunacak.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4507])

Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Tufeyl İbnu Amr ed-Devsi, Resûlullah aleyhissalatu vesselam’a gelerek: “Devs kabilesi helak oldu. (Allah’a) asi oldu (ve İslam’a girmekten) imtina etti. Onlara bir bedduada bulunnun!” dedi. Orada bulunanlar, Aleyhissalatu vesselam’ın beddua yapacağını zannetti. Ama O: “Allah’ım, Devs’e hidayet ver, onları imana getir!” buyurdu.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4508])

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Sahabeler (r.a.) aleyhissalatu vesselam’a müracaat ederek: “Ey Allah’ın Resûlü! Taiflilerin okları bizleri yaralayıp parçaladı. Aleyhlerine Allah’a bir bedduada bulunuverseniz!” dediler. Aleyhissalatu vesselam: “Allahım, Taiflilere hidayet ver!” buyurdular!”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4509])

Ebu Berze el-Eslemi radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, bir sahabiyi Arap kabilelerinden birine irşad vazifesiyle gönderdi. Ancak kabile halkı ona hakaretler edip bir güzel dövdüler. Sahabi, Resûlullah aleyhissalatu vesselam’a gelerek durumu haber verdi. Aleyhissalatu vesselam: “Eğer Umman ahalisine gitmiş olsaydın onlar ne söverler ne de seni döverlerdi” buyurdu.”

Devamını Oku