Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Yedi şeyden önce amelde acele edin: – Unutturucu fakirliği mi bekliyorsunuz? – Tuğyan ettirip azdırıcı zenginliği mi bekliyorsunuz? – İfsad edici hastalığı mı bekliyorsunuz? – Aklınızı götürecek ihtiyarlığı mı bekliyorsunuz? – Ani ölüm mü bekliyorsunuz? – Deccali mi bekliyorsunuz. Bu beklenen gaib bir şerdir. […]
mev’izeler
(Hadis-i Şerif [5337])
Hz. Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Hamr (sarhoş edici içki), günahın her çeşidinin kaynağıdır. Kadın, şeytanın oltasıdır, dünya sevgisi her çeşit hatanın başıdır.”
(Hadis-i Şerif [5338])
İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir bayram namazında kadınlar tarafına geçerek): “Ey kadınlar cemaati! (Allah yolunda) sadakada bulunun, istiğfarı çok yapın. Zira ben siz kadınların cehennemde çoğunluğu teşkil ettiğini gördüm” buyurdular. Dinleyenlerden cesaretli bir kadın: “Niye cehennemliklerin çoğunu kadınlar teşkil ediyor, neyimiz var?” diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: “Ağzınızdan kötü söz çok çıkıyor […]
(Hadis-i Şerif [5339])
Hz. Ali radıyallahu anh demiştir ki: “Tefekkür edilmeden yapılan kıraatte, (beklenen) hayır yoktur. Fıkıh olmayan ibadette (çok) hayır yoktur. Fakihlerin fakihi, halkı Allah’ın rahmetinden ümitsizliğe düşürmeyen ve Allah’ın mekrinden de emniyete salmayan ve insanları Kur’an’dan başka şeye rağbete sevketmeyen kimsedir.”
(Hadis-i Şerif [5340])
İmam Malik’e ulaştığına göre, Hz. İsa İbnu Meryem aleyhisselam şöyle buyurmuştur: “Allah’ın zikri dışında çok kelam etmeyin, kalpleriniz katılaşır. Çünkü katı kalp Allah’tan uzaktır, fakat bunu bilemezsiniz. Kendiniz efendiler imişcesine insanların günahlarına bakmayın, bilakis, kullar olarak kendi günahlarınıza bakınız. Çünkü insanlar(ın birkısmı) belaya maruzdur, (birkısmı afiyete mazhardır, bela (imtihan) sahiplerine merhamet edin. Mazhar olduğunuz afiyete […]
(Hadis-i Şerif [5341])
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir gün bize namaz kıldırdı, sonra minbere çıktı, eliyle kıble cihetine işaret etti ve: “Size namaz kıldırdığım andan beri, bana cennet ve cehennem gösterildi. Onlar şu duvarın önünde temessül etmiş vaziyette idiler. Hayırda ve şerde bugünkü kadarını hiç görmedim” buyurdu.”