(Hadis-i Şerif [5342])

Abdullah İbnu Ebi Bekr anlatıyor: “Ebu Talha el-Ensari radıyallahu anh bahçesinde namaz kılıyordu. Derken (dübsi denen kumruya benzeyen) bir kuş uçtu. Gidip gelmeye, çıktığı yeri aramaya başladı, fakat bulamadı. Bu hal Ebu Talha’nın garibine gitti ve bir müddet gözleriyle kuşu takip etti. Sonra namazına döndü. Ne kadar kıldığını bilemiyordu. Kendi kendine: “Bu malımdan bana fitne […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5327])

Ebu İdris el-Havlani, Ebu Zerr radıyallahu anh’tan anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, aziz ve celil alan Rabbinden naklen anlattığına göre, Rabb Teala şöyle buyurmuştur: “Ey kullarım! Ben nefsime zulmü haram ettim, onu sizin aranızda da haram kıldım: Öyleyse birbirinize zulmetmeyin. Ey kullarım! Hidayet verdiklerim dışında hepiniz dall (doğru yoldan sapmışlar)sınız. Öyleyse benden hidayet isteyin de sizi […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5328])

Ubeyy İbnu Ka’b radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam gecenin üçte ikisi geçince kalkar ve: “Ey insanlar! Allah’ı zikredin! Allah’ı zikredin! “Sarsıcı” kesinlikle gelecektir; “takipçi” de onun arkasından gelecektir. Ölüm, içindeki (şiddet ve sıkıntı)larla gelecek, (öyleyse ahirete hazırlanın!)” derdi.” Übey devamla dedi ki: “Ey Allah’ın Resülü dedim, ben sana çok salat oku(mak isti)yorum. (Duamda) ne […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5329])

Ukbe İbnu Amir radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir gün çıkıp, Uhud şehidlerine cenazelere kıldığı namazla namaz kıldı. Sonra minbere geçti: “Ben dedi, sizden önce (havuzun başına) varacağım ve ben size şahidlik yapacağım. Şimdi, şu anda ben, vallahi havzımı görüyorum. Bana arzın hazinelerinin anahtarları verildi. Vallahi ben artık sizin benden sonra şirke düşmenizden korkmuyorum. […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5330])

Ebu Kebşe el-Enmari radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Üç şey vardır, (bunların doğruluğu hususunda size) yemin ederim. Ayrıca bir de hadis söyleyeceğim, bunları iyi belleyin: Kişinin malı sadaka sebebiyle eksilmez. Bir kula haksız zulüm yapılır o da sabrederse, Allah onun izzetini (dünya ve ahirette) mutlaka artırır. Bir kul dilenme kapısını açtı mı, […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5331])

Bir rivayette şu ziyade mevcuttur: “Bir kul, Allah rızası için mütevazi olur, alçalırsa Allah onu mutlaka yüceltir. Size bir hadis söyleyeceğim, onu iyi belleyin: “Dünya dört kişi içindir: “Bir kul vardır, Allah kendisine mal ve ilim vermiştir de kul, malı hususunda Allah’tan korkmakta, (mal ve ilmi kullanarak) sıla-ı rahm yapmakta, (mal ve ilimde) Allah’ın hakkı […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5332])

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kimin azusu ahiret olursa, Allah onun kalbine zenginliğinden koyar ve işlerini derli toplu kılar, artık dünya ona hakir gelmeye başlar. Kimin hedefi de dünya olursa, Allah iki gözünün arasına (dünyanın) fakirligini koyar, işlerini de darmadağınık eder. Netice olarak, dünyadan da eline, kendisine takdir edilmiş olandan […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5333])

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam dediler ki: “Allah Teala hazretleri şöyle buyurdular: “Ey ademoğlu! Kendini ibadetime ver, gönlünü zenginlikle doldurayım, fakrını kapayayım. Böyle yapmazsan ellerini meşguliyetle doldururum, fakrını da kapamam.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5334])

Yine Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Aleyhissalatu vesselam’a: “Ey Allah’ın Resûlü dedik, senin yanında iken kalplarimiz maneviyatta rikkate gelip inceliyor, dünyaya karşı alakamız kesiliyor ve ahireti sanki görmüş gibi oluyoruz. Yanınızdan ayrılınca ailemizle ünsiyet edip çocuklarımızı kokladık mı, önceki halimizi inkar ediyoruz, bunun sebebi nedir?” Aleyhissalatu vesselam şu cevabı verdi: “Eğer siz, ayrıldıktan sonra […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5335])

Şeddad İbnu Evs radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Akıllı kimse, nefsini muhasebe eden ve ölümden sonrası için çalışandır. Aciz de, nefsini hevasının peşine takan ve Allah’tan temennide bulunan kimsedir.”

Devamını Oku