Bir diğer rivayette şöyle demiştir: “Ben bir avuç kuru üzüm, bir avuç da hurma alıyor, bunları bir kaba koyuyor, parmaklarımla ovup sonra da (elde edilen şırayı) Resûlullah’a içiriyordum.”
HARAM VE HELAL OLAN ŞIRALAR
(Hadis-i Şerif [2265])
Süveyd İbnu Gafle (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Ömer’in Ebu Müsa (radıyallahu anhüma)’ya yazdığı mektubu okudum, diyordu ki: “Emma ba’d! Bilesin bana deve katranı gibi siyah, sert bir şarap taşıyan bir kervan Şam’dan geldi. Ben onlara bunun kaynatılarak ne kadarının buharlaştırılacağını sordum. Bana üçte ikisi uçuncaya kadar kaynatacaklarını söylediler, yani pis olan üçte ikisi gidiyor. Şöyle […]
(Hadis-i Şerif [2266])
Yine Nesai‘nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: “Abdullah İbnu Yezid el-Hutami demiştir ki: “Hz. Ömer (radıyallahu anh) bize şunu yazdı: “Emma ba’d: Şarabınızı ondaki şeytanın hissesi gidinceye kadar kaynatın. Zira onda şeytanın iki, sizin de bir hisseniz vardır.”
(Hadis-i Şerif [2267])
Hz. İbnu Abbas (radıyallahu anhüma)’ın anlattığına göre, bir adam kendisine şıradan sual etti. İbnu Abbas: “Taze oldukça iç” dedi. Adam: “Ben onu kaynatıyorum, ancak yine de içimde bir şüphe var” deyince, İbnu Abbas: “Yani sen onu kaynatmadan önce içiyor muydun?” diye sordu. Adam: “Hayır!” dedi. İbnu Abbas: “Ateş, haram olan hiçbirşeyi helal kılmaz!” dedi.”