(Hadis-i Şerif [1607])

Abdurrahman İbnu Avf (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesslam) :”Hırsız, kendisine hadd tatbik edildi ise borçlandırılamaz” buyurdu”.

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [1608])

Üseyd İbnu Hudayr (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle hükmetti: “Kişi çalınan malını, hırsızlık ittihamı yapılmayan kimsenin elinde görünce dilerse malını hırsıza ödemiş olduğu bedeli ona ödeyerek alır, dilerse, hırsızın peşine düşer”. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman (radıyallahu anhüm) böyle hükmettiler.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [1609])

Cünade İbnu Ümeyye’den rivayete göre, Büsr İbnu Ertat (radıyallahu anh) demiştir ki: “Resûlullah (aleyissalatu vesselam)’ı dinledim: “Seferde eller kesilmez” diyordu.” Tirmizi deki rivayette “gazvede. . .” denmiştir.

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [1610])

Şa’bi (rahimehullah) anlatıyor: “İki kişi, üçüncü bir şahsın hırsızlık yaptığına dair şahitlikte bulundular. Bunun üzerine Hz. Ali (radıyallahu anh) adamın kolunu kesti. Bu iki kişi gidip bir müddet sonra diğer bir adamı getirip: “Biz hata etmişiz, hırsızlığı yapan o değilmiş (bu imiş)” dediler. Hz. Ali (radıyallahu anh) bunların şahidliğini iptal ederek (getirdikleri bu şahıs aleyhinde […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [1596])

Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) zamanında, hırsızın eli, bir deri kalkanın değerinden daha düşük bir eşya için kesilmezdi. Kalkan, türs veya hacefe diye iki çeşitti, ikisinin de belli bir değeri vardı.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [1597])

İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) üç dirhem kıymetindeki bir kalkanı çalan hırsızın elini kesti.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [1598])

Hz. Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdular: “Allah, bir yumurta çalıp da eli kesilen, bir ip çalıp da eli kesilen hırsıza lanet etsin.” A’meş der ki: “Buradaki yumurtadan maksadın demir topağı olduğu, bazı iplerin de üç ve daha fazla dirhem ettiği kanaatinde idiler.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [1599])

Ümeyye el-Mahzûmi (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’a bir hırsız getirildi. Suçunu itiraf etmişti. Ancak çaldığı eşya beraberinde bulunmadı. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), (hadden kurtarmak maksadıyla): “Senin çaldığını zannetmiyorum”dedi. Hırsız: “Hayır çaldım” diye te’yid etti. (Resûlullah) sözlerini aynı şekilde iki veya üç kere tekrar etti. Sonunda, elinin kesilmesini emretti ve kesildi. Sonra hırsız Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’a […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [1600])

Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: “Hırsızlık yapan Mahzumlu kadının durumu Kureyşlileri fazlasıyla üzdü. “- Bu kadın hakkında Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) nezdinde kim müessir bir şefaatte bulunabilir?” diye adam aradılar. “- Bu işe, sadece Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ın çok sevdiği Üsame İbnu Zeyd (radıyallahu anhüma) cür’et edebilir” dediler. Üsame (huzura çıkarak), Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’a şefaat talebinde bulundu. […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [1601])

Abdullah İbnu Amr İbni’l-As (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’a dalındaki meyveden sorulmuştu. Şu cevabı verdi: “- İhtiyaç sahibi olmak kaydıyla, eteğine almaksızın, sadece yiyene bir Şey gerekmez.” Ebû Davud ve Nesai‘de şu ziyade mevcuttur: “Kim ağaçtan beraberinde meyve götürürse, aldığının bedelini. iki katıyla borçlanır ve ayrıca ceza da çeker. Kim de kurutma yerine getirilmiş […]

Devamını Oku