(Hadis-i Şerif [4658])

Ebu Hureyre ve Ebu Said radıyallahu anhüma’nın anlattıklarına göre, Resûlullah aleyhissalatu vesselam şöyle buyurmuştur: “Mü’min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü’minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4659])

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Ümmü’s-Saib radıyallahu anha’nın yanına girdi ve: “Niye zangırdıyorsun, neyin var?” dedi. Kadın: “Humma (sıtma)! Allah belasını versin!” dedi. Aleyhissalatu vesselam da: “Sakın hummaya sövme! Çünkü o, insanların hatalarını temizlemektedir, tıpkı körüğün demirdeki pislikleri temizlediği gibi!” buyurdular.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4660])

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir hummalıyı ziyaret etmişti. Hastaya: “Müjde! Zira Allah Teala hazretleri diyor ki: “Humma benim ateşimdir, ben onu mü’min kuluma musallat ederim, ta ki, ateşten tadacağı nasibi(ni dünyada tadmış) olsun.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4661])

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Allah bir kuluna hayır murad ettimi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkında da kötülük murad ettimi onun günahlarını tutar, Kıyamet günü cezasını verir.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4662])

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Mükafaatın büyüklüğü belanın büyüklüğü ile (orantılıdır). Allah bir cemaati sevdi mi onları musebete müptela eder. Kim bundan razı olursa Allah da ondan razı olur, kim de razı olmazsa Allah da ondan razı olmaz.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4663])

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kıyamet günü, afiyet ehli kimseler, bela ehline sevapları verilince, dünyada iken derilerinin makaslarla kazınmış olmasını temenni edecekler.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4664])

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Mü’min erkek ve kadının nefsinde, çocuğunda, malında bela eksik olmaz. Ta ki hatasız olarak Allah’a kavuşsun.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4665])

Mus’ab İbnu Sa’d, babası radıyallahu anh’tan naklediyor: “Der ki: “Ey Allah’ın Resûlü! dedim, insanlardan kimler en çok belaya uğrar?” “Peygamberler, sonra büyüklükte onlara ve bunlara yakın olanlar. Kişi diyaneti nisbetinde belaya maruz kalır. Kim dininde şiddetli ve sağlam olursa onun belası da şiddetli olur. Şayet dininde zayıflık varsa, allah onu da diyaneti nisbetinde imtihan eder. […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4666])

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Allah Teala hazretleri ferman etti: “İzzetim ve celalim hakkı için, mağfiret etmek istediğim hiç kimseyi, bedenine bir hastalık, rızkına bir darlık vererek boynundaki günahlarından temizlemeden dünyadan çıkarmayacağım.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [4667])

Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Bir kul, salih amel işlerken araya bir hastalık veya sefer girerek ameline mani olsa, Allah ona sıhhati yerinde ve mukim iken yapmakta olduğu salih amelin sevabını aynen yazar.”

Devamını Oku