Halid İbnu Ma’dan anlatıyor: “Muaviye İbnu Ebi Süfyan radiyallahu anhuma’ya (hilafeti esnasında) Mikdam İbnu Ma’dikerb, Amr İbnu’I-Esved ve Kinnesrin ahalisinden Beni Esedli bir adam bir heyet halinde geldiler. Hz.Muaviye, Mikdam’a: “Hasan İbnu Ali radiyallahu anhuma’nın vefat ettiğini biliyor musun?” dedi. Haberi işiten Mikdam “İnna lillah ve inna ileyhi raciun!” diyerek (üzüntüsünü ifade) etti). Ona falan (Muaviye): “Bunu bir musibet mi addediyorsun?” dedi. Mikdam: “Niye musibet addetmiyeyim? Resulullah aleyhissalatu vesselam onu kucağına almış, “Bu bendendir. Hüseyin ise Ali radiyallahu anhuma’dandır!” buyurmuştu dedi. Beni Esed’den olan adam da (Hz. Muaviye’ye yaranmak için, Hz. Hasan’ın ölümünü bir fitnenin sönmesine tesbihen): “Allah bir ateşi söndürdü!” diye söze karıştı. Mikdam: “Bugün ben, seni kızdırmaya ve hoşlanmadığın şeyleri sana duyurmaya devam edeceğim!” dedi. Sonra şöyle seslendi: “Ey Muaviye! Eğer doğru söylersem beni tasdik et, yalan söylersem beni tekzib et!” Hz. Muaviye radiyallahu anh: “Pekala Öyle yapacağım” dedi. Mikdam: “Allah aşkına söyle! Resulullah aleyhissalatu vesselam’ın altın takınmayı yasakladığını işittin mi?” dedi. Hz.Muaviye: “Evet!” dedi. Mikdam: “Allah aşkına söyle! Resulullah’ın ipek giymeyi yasakladığını biliyor musun?” diye sordu. Hz. Muaviye: “Evet biliyorum!” dedi. Mikdam tekrar sordu: “Allah aşkına söyle! Resulullah aleyhissalatu vesselam’ın vahşi hayvan derisini giymeyi, üzerlerine binmeyi yasakladığını biliyor musun?” Muaviye yine: “Evet biliyorum!” diye cevapladı. Hz.Muaviye’nin bu sözü üzerine Mikdam dedi ki: “Allah ‘a kasem olsun ey Muaviye, bütün bunları ben senin evinde gördüm. Hz. Muaviye şu cevabı verdi: “Ey Mikdam, anladım ki senin elinden bana kurtuluş yok (söylediklerin hep doğru)!” Halid (İbnu Velid) der ki: “Hz. Muaviye, Mikdam radiyallahu anhuma ya diğer iki arkadaşına (Amr İbnu’I-Esved ve Esedli adam) nazaran daha çok ihsan ve atada bulunulmasını emretti. Ayrıca (Mikdam’in) oğluna (beytü’I- mal’den) ikiyüz (dirhem) tahsisatta bulundu. Mikdam ise (Hz. Muaviye’nin verdiği) ihsanları arkadaşlarına dağıttı. Esedli ise aldıklarından kimseye birşey vermedi. Bu durum Hz.Muaviye’ye ulaşınca.. “Mikdam kerem sahibi cömert birisidir. Elini açmıştır. Esedli adam ise malik olduğu şeyi iyi tutan birisidir” dedi.”

Ebu Davud, Libas 43, (4131 ); Nesai, Fere’ve’l-Atire 12, (7, 176).
?..