Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam beni, Zübeyr’i ve Mikdad’ı gönderdi ve dedi ki: “Gidin Ravzatu Hah nam mevkiye varın. Orada bir kadın bulacaksınız. Onda bir mektup var, mektubu ondan alın gelin.” Gittik. Atımız bizi çabuk götürdü. Ravza’ya geldik. Kadınla karşılaşınca: “Mektubu çıkar!” dedik. Kadın: “Bende mektup yok!” dedi. “Ya mektubu çıkarırsın yahut […]
FETİH GAZVESİ
(Hadis-i Şerif [4247])
İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Feth gazvesini Ramazan ayında yaptı.”
(Hadis-i Şerif [4248])
Urve İbnu Zübeyr rahimehullah anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Fetih senesinde (Mekke’ye müteveccihen) yürüyünce, bu haber Kureyş’e ulaştı. Ebu Süfyan İbnu Harb, Hakim İbnu Hizam, Büdeyl İbnu Verka haber toplamak üzere şehrin dışına çıktılar. Yürüyerek ilerleyip Merrü’z-Zehran nam mevki’e kadar geldiler. Bir de ne görsünler; her tarafta ateşler yanıyor, tıpkı Arafat’ta hacıların yaktığı ateşler gibi. Ebu […]
(Hadis-i Şerif [4249])
İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Abbas, Ebu Süfyan İbnu Harb’i getirmişti, Merrü’z-Zahran’da müslüman oldu. Abbas radıyallahu anh dedi ki: “Ey Allah’ın Resulü, Ebu Süfyan, şereflenmeyi seven bir kimsedir. (Onun şerefleneceği) bir şey yapsanız!” “Doğru söyledin! (Şehre girerken ilan edin:) Kim Ebu Süfyan’ın evine girerse emniyettedir, kim kapısını kapar (evinden dışarı çıkmazsa) emniyettedir; kim silahını atarsa […]
(Hadis-i Şerif [4250])
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Fetih günü, Mekke’ye başında miğferiyle girdi. Onu çıkardığı zaman, bir adam gelerek: “İbnu Hatal Ka’be’nin örtüsüne sarılmış (vaziyette yakalandı, affedelim mi?)” dedi. “Onu öldürün!” emir buyurdular.”
(Hadis-i Şerif [4251])
Sa’d İbnu Ebi Vakkas radıyallahu anh anlatıyor. “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Fetih günü dört erkek iki kadın dışında, herkese (hayatını bağışladı ve) eman tanıdı. Bu dörtler arasında İbnu Ebi Sarh da vardı. Hz. Osman’ın yanında saklandı. Resûlullah aleyhissalatu vesselam halkı, kendisine biat etmeye çağırınca, Hz. Osman radıyallahu anh onu da getirip Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın yanında durdurdu […]
(Hadis-i Şerif [4252])
İbnu Mes’ud radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Fetih günü, (Mescid-i Haram’a) girdiği zaman Beytullah’ın etrafında üç yüz altmış tane dikili (put) vardı. Elindeki çubukla onlara dürtüyor ve: “Hak geldi, batıl zeval buldu. Batıl zaten zeval bulucudur” (İsra 81); “Hak geldi, batıl hiçbir şeyi yoktan varedemez, gideni de geri getiremez” (Sebe’ 49) diyordu.”
(Hadis-i Şerif [4253])
Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Fetih sırasında, Ömer İbnu’l-Hattab’a, Batha’da iken Ka’be’ye gelip oradaki bütün suretleri ortadan kaldırmasını emretti. Resûlullah aleyhissalatu vesselam oradaki bütün suretler ortadan kaldırılmadıkça Ka’be’ye girmedi.”
(Hadis-i Şerif [4254])
İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Fetih günü, Mekke’nin yukarı kısmından, devesinin üzerinde olarak ilerledi. Terkisinde de Üsame İbnu Zeyd radıyallahu anhüma vardı. Beraberinde Hz. Bilal ve (Ka’be’nin) haciblarinden olan Osman İbnu Talha da vardı. Mescid-i Haram’da devesini ıhtırdı. Osman’a Kabe’nin anahtarını getirmesini emretti. Osman annesine gitti. Ancak kadın anahtarı vermekten imtina etti. […]
(Hadis-i Şerif [4255])
Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Allah Teala Hazretleri, Resul-i Ekrem aleyhissalatu vesselam’ın Mekke’nin fethini nasib edince, halkın içinde kalkıp, Allah’a hamd ve sena ettikten sonra dedi ki: “Allah’u Zülcelal Hazretleri, Mekke’yi filin girmesinden korumuştur. Mekkelilere Resulünü ve mü’minleri musallat etti. Mekke(de savaşmak) benden önce hiç kimseye helal edilmedi. Bana da bir günün muayyen bir […]