İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Fetih günü, Mekke’nin yukarı kısmından, devesinin üzerinde olarak ilerledi. Terkisinde de Üsame İbnu Zeyd radıyallahu anhüma vardı. Beraberinde Hz. Bilal ve (Ka’be’nin) haciblarinden olan Osman İbnu Talha da vardı. Mescid-i Haram’da devesini ıhtırdı. Osman’a Kabe’nin anahtarını getirmesini emretti. Osman annesine gitti. Ancak kadın anahtarı vermekten imtina etti. Osman:

“Vallahi, ya anahtarı verirsin ya da şu kılıç belimden çıkacaktır.!” dedi.

Kadın anahtarı verdi. Osman Resûlullah’a getirdi. Aleyhissalatu vesselam (kapıyı açıp) Beytullah’a girdi. Onunla birlikte Hz. Üsame, Bilal ve Osman da girdiler. Gündüzleyin içinde uzun müddet kaldı, sonra çıktı. Halk (içeri girmede) yarış etti. Abdullah İbnu Ömer ilk giren kimseydi. Girince, Bilal radıyallahu anh’ı kapının arkasında ayakta duruyor buldu.

“Resûlullah aleyhissalatu vesselam nerede namaz kıldı?” diye sordu. Bilal, Aleyhissalatu vesselam’ın namaz kıldığı yeri işaret ederek gösterdi. Abdullah der ki:

“Kaç rek’at kıldığını sormayı unuttum.”

Buhari, Cihad 127, Salat 30, 81, 96, Teheccüd 25, Hacc 51, 52, Megazi 77, 48; Müslim, Hacc 389, (1329).
?..