(Hadis-i Şerif [170])

Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: “Yanıma bir kadın girdi. Beraberinde iki kız çocuğu da vardı. Bir şeyler istedi. Aksi gibi yanımda bir hurmadan başka bir şey yoktu. Onu verdim. Kadın aldı ve ikiye bölerek kızlarına taksim etti. Kendine pay ayırmadı. Çıkıp gittiler. Arkadan Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) girdi. Durumu ona anlattım. Dedi ki: “Kim bu şekilde […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [171])

Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: “Büluğa erinceye kadar kim iki kız evladı yetiştirirse -parmaklarını birleştirerek- kıyamet günü o ve ben şöyle beraber oluruz.” Tirmizi‘de: “O ve ben cennete şu iki şey gibi beraber gireriz” dedi ve iki parmağıyla işaret etti” şeklinde gelmiştir.

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [172])

Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): “Kim “üç kız” veya “üç kızkardeş” veya “iki kız kardeş” veya “iki kız” yetiştirir, terbiye ve te’diblerini eksik etmez, onlara iyi davranır ve evlendirirse cenneti hak etmiştir.” Ebu Davud‘da İbnu Abbas (radıyallahu anh)’dan şu rivayet de kaydedilmiştir: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: “Kimin iki kızı olur da […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [173])

Avf İbnu Malik el-Eşca’i (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): “Ben ve yanakları kararmış kadın kıyamet günü şu iki şey gibi yan yanayız. -Hadisi rivayet eden Yezid İbnu Zürey, baş ve orta parmaklarıyla işaret yaptı.- O kadın ki, mevkii, makamı bulunan kocasından dul kalmıştır, (maddi imkanlarından başka) neseb ve güzelliği yerindedir. Bütün bunlara rağmen […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [174])

Havle bintu Hakim (radıyallahu anha) anlatıyor: Bir gün, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) kızı Fatıma (radıyallahu anha)’nın iki oğlundan birini kucaklamış olduğu halde evden çıktı ve şöyle diyordu: “Siz var ya, sizin yüzünüzden (ebeveyniniz) cimriliğe, korkaklığa ve cehalete düşüyorlar. Ve siz Allah’ın reyhanındansınız.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [175])

Bera (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh) Hz. Aişe (radıyallahu anha)’ye uğradı. Aişe hummaya yakalanmış, hasta idi. “Kızım, nasılsın?” diye hatırını sordu ve yanağından öptü.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [176])

Said İbnu’l-As (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: “Bir baba çocuğuna güzel ahlaktan daha üstün bir miras bırakamaz” Yine Tirmizi‘de, Cabir İbnu Semure’den gelen bir başka rivayette, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurur: “Kişinin çocuğunu bir kerecik terbiye etmesi, onun için bir Sa’ miktarında yiyecek tasadduk etmesinden daha hayırlıdır.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [177])

Hz. Aişe anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır. Ben aileme karşı hepinizden daha hayırlıyım. Arkadaşınız öldüğü zaman (kusurlarını zikretmeyi) terkedin.”

Devamını Oku