Yine Ebu Davud‘un bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: “Sağ eliyle sol eli üzerine su döktü, sonra her ikisini de bileklere kadar yıkadı.” Yine Ebu Davud ‘un bir diğer rivayetinde “Başını üç kere meshetti ” den miştir.
ABDESTİN SIFATLARI
(Hadis-i Şerif [3579])
İbnu Amr İbni’l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: “Beraber olduğumuz bir sefer sırasında, bir ara Resûlullah aleyhissalatu vesselam bizden geride kaldı sonra tekrar kavuştu. Bu sırada namaz vakti girmişti. Bizler de abdest alıyor, ayaklarımıza meshediyorduk. (Resûlullah aleyhissalatu vesselam) yüksek sesle nida etti: “Ökçelerin ateşte vay haline!” Bunu iki veya üç kere tekrarladı.”
(Hadis-i Şerif [3564])
Abdu Hayr anlatıyor: “Hz. AIi radıyallahu anh bize geldi ve namaz kıldı. (Namazdan sonra abdest) suyu istedi. “Suyu ne yapacak, namazı kıldı ya! Herhalde bize öğretmek istiyor!” dedik. İçinde su olan bir kapla bir leğen getirildi. Kaptan sağ eline su döktü: Üç defa ellerini yıkadı. Sonra üç kere mazmaza ve istinşakta bulundu. Mazmaza ve istinşakı […]
(Hadis-i Şerif [3580])
Müslim‘in bir diğer rivayetinde şöyle denir: “Halk ikindi namazı sırasında acele etti ve bir kısmı alelacele abdest aldı. Biz onlara ulaştık. Ökçelerine su değmemiş, parlıyordu. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: “Öçelerin ateşte vay haline! Abdesti tam alın!” buyurdular.”
(Hadis-i Şerif [3565])
Nesai‘nin bir diğer rivayeti şöyledir: “.. Başını meshetti.” -Şû’be, bir defasında alnından başının gerisine kadar (eliyle) işaret etti- sonra dedi ki: “Ellerini tekrar geri getirip getirmediğini bilmiyorum.”
(Hadis-i Şerif [3581])
Tirmizi der ki: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam’dan şöyle rivayet edildi: “Ökçe ve ayak çukurlarının ateşte vay haline.”
(Hadis-i Şerif [3566])
Ebu Davud‘da, İbnu Abbas’tan yapılan bir diğer rivayet şöyledir: “Ali radıyallahu anh yanıma girdi. Su dökmüş (küçük abdest bozmuş) idi. Abdest suyu istedi. İçinde su olan bir kap getirdik. Bana: “Ey İbnu Abbas! Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın nasıl abdest aldığını sana göstereyim mi?” dedi. Ben de: “Evet göster!” dedim. Bunun üzerine su kabını elleri üzerine eğdi […]
(Hadis-i Şerif [3567])
Abdullah İbnu Zeyd İbni Asım İbni’l-Ensari radıyaIlahu anh’ın anlattığına göre, kendisine: “Bizim için, Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın abdestiyle bir abdest al (da görelim)!” diye talepte bulunuldu. O, hemen bir kap (su) isteyip, önceki hadiste anlatılan şekilde abdest aldı. Abdest alışını anlatan rivayette şu farklı açıklama var: “Başını meshettikte ellerini (saçları üstünde) ileri ve geri doğru yürüttü. […]
(Hadis-i Şerif [3568])
Buhari rahimehullah’ın bir rivayetinde şöyle denmiştir: “Resulullah aleyhissalatu vesselam (abdest uzuvlarını) ikişer kere yıkayarak abdest aldı.” Ebu Davud‘un bir rivayetinde, Mikdam İbnu Ma’dikerb’den şu kaydedilir: “Sonra başını, içiyle ve dışıyla iki kulağını meshetti.” Yine Ebu Davud‘un bir başka rivayetinde şöyle denmiştir: “Kulaklarını içleriyle dışlarıyla meshetti, parmaklarını kulaklarının deliklerine soktu.”
(Hadis-i Şerif [3569])
Abdullah İbnu Amr İbni’l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam’a bir bedevi gelerek, abdestten sordu. Resûlullah ona uzuvların üçer kere yıkanmasını gösterdi. Sonra da: “Abdest işte böyle alınır! Kim buna bir ziyadede bulunursa, fena bir iş yapmış olur, haddi aşar ve zulmeder” buyurdu.”