el-Bera (radıyallahu anh) anlatıyor: “Bir zat Kehf suresini okuyordu. Yanında da iki uzun iple bağlı olan atı duruyordu. Derken etrafını bir bulut kapladı. Ve bu bulut ona yaklaşmaya başladı. At da bu durumdan huysuzlanmaya, ürkmeye koyuldu. Sabah olunca adam Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’a gelip vak’ayı anlattı. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) ona şu açıklamada bulundu: “Bu sekinet […]
KUR’ÂN’IN FAZİLETİNE DAİR
(Hadis-i Şerif [412])
Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Bir grup, Kitabullah’ı okuyup ondan ders almak üzere Allah’ın evlerinden birinde bir araya gelecek olsalar, mutlaka üzerlerine sekinet iner ve onları Allah’ın rahmeti bürür. Melekler de kanatlarıyla sararlar. Allah, onları, yanında bulunan yüce cemaatte anar”
(Hadis-i Şerif [428])
Ebu Musa (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Kur’an okuyan mü’minin misali portakal gibidir. Kokusu güzel tadı hoştur. Kur’an okumayan mü’minin misali hurma gibidir. Tadı hoştur fakat kokusu yoktur. Kur’an-ı okuyan facir misali reyhan otu gibidir. Kokusu güzeldir, tadı acıdır. Kur’an okumayan facirin misali Ebu Cehil karpuzu gibidir, tadı acıdır, kokusu da yoktur.”
(Hadis-i Şerif [413])
Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): “Sizden kim evine döndüğü zaman üç adet gebe, iri, semiz deve bulmayı istemez?” diye sordu. “Hepimiz isteriz” diye cevap verdik. “Öyle ise, buyurdu, kim namazda üç ayet okusa bu ona, üç iri ve semiz deveden daha hayırlıdır”
(Hadis-i Şerif [429])
Hz. Osman (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı Kerim’i öğrenen ve öğretendir.”
(Hadis-i Şerif [414])
Ukbetu’bnu Amir (radıyallahu anh) anlatıyor: “Biz Suffa’da iken Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (dışarı) çıkarak: “Hanginiz hergün hiç günah işlemeden ve akrabalık bağlarını da bozmadan Buthan’a veya Akik’e gidip oradan (zahmete ve masrafa girmeden) iki adet iri hörgüçlü dişi deve tutup getirmeyi ister?” diye sordu. Biz: “Ey Allah’ın Resûlü bunu hepimiz isteriz” dedik. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): […]
(Hadis-i Şerif [430])
İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Hafızasında Kur’an’dan hiç bir ezber bulunmayan kişi harab olmuş bir ev gibidir.”
(Hadis-i Şerif [415])
İbnu Mes’ûd (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)’i dinledim, şöyle diyordu: “Kur’an-ı Kerim’den tek harf okuyana bile bir sevab vardır. Her hasene on misliyle (kayde geçer). Elif-Lam-Mim bir harftir demiyorum. Aksine elif bir harf, lam bir harf ve mim de bir harftir.”
(Hadis-i Şerif [431])
Sa’d İbnu Ubade (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Buyurdular ki: “Kur’an-ı Kerim’i okuyan bir kimse sonradan (terkeder ve okumayı) unutursa kıyamet günü cüzzamlı olarak Allah’a kavuşur.”
(Hadis-i Şerif [416])
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Cenab-ı Hakk, Kur’an-ı Kerim’i (güzel bir sesle açıktan okuyan bir peygambere kulak ver(ip sevabı bol kıl)diği kadar hiçbir şeye kulak ver(ip mükafaat ihsan et)memiştir.”