(Hadis-i Şerif [631])

Bir diğer rivayette Said İbnu Cübeyr’in: “Ya Sûretu’l-Haşr (niçin inmiştir?)” sorusuna İbnu Abbas (radıyallahu anhüma)’ın: (Haşr suresi mi? hayır! O), Benûn-Nadir suresidir” cevabını verdiği kaydedilmiştir.

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [647])

Yine İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Allah’a ve ahiret gününe inananlar mallarıyla, canlarıyla savaşmak istediklerinden ötürü geri kalmak için senden izin istemezler..” (Tevbe, 44) ayeti, Nur suresindeki şu ayetle neshedilmiştir: “Doğrusu Allah’a ve Peygamberine inanan mü’minler, Peygamberle beraber bir işe karar vermek için toplandıklarında ondan izin almaksızın gitmezler. Ey Muhammed! Senden izin isteyenler, işte onlar, […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [632])

Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh), Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) tarafından Veda haccından önceki hacc emiri olarak tayin edildiği hacda, “Bu yıldan sonra müşriklere haccetmek yasaktır”, “Çıplak olarak Beytullah tavaf edilemez” diye ilan etmek üzere vazifelendirdiği bir hrubla beni de gönderdi. Ancak, bilahare Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam), Hz. ebu bekir (radıyallahu […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [648])

Ebu Mes’ud el-Bedri (radıyallahu anh) anlatıyor: “Sadaka vermeyi emreden ayet (Tevbe, 103) nazil olduğu zaman biz (ücret mukabilinde) sırtlarımızda yük taşıyor (bu yolla bir şeyler kazanıp ondan sadaka veriyor)duk. Bir adam (Abdurrahman İbnu Avf) gelerek çok miktarda bağışta bulundu. (Münafıklar dedikodu yaparak onun hakkında, gösteriş yapıyor), müradi dediler. Hemen şu ayet nazil oldu: “Sadaka vermekle […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [633])

Bir başka rivayette, aynı hadise şöyle gelmiştir: “Haccu’-ekber günü, kurban bayramı günüdür. el-Haccu’l-ekber de haccdır. Hacca “el-Haccu’l-Ekber” denilmesi, halkın umreye “el-Haccu’l-Asgar” demesinden ileri gelmiştir. Ebu Hüreyre devamla diyor ki: “O yıl, Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh) bu tebliği halka duyurdu. Bunun üzerine ertesi yıl yani Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)’in bizzat katılarak Veda haccını yaptığı zaman, […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [634])

Nesai‘den gelen bir rivayet şöyledir: Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) dedi ki: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Ali İbnu Ebi Talib (radıyallahu anh)’i Beraet suresiyle birlikte Mekke ahalisine gönderdiği zaman onunla beraber ben de geldim. Kendisine “Ne ilan ediyordunuz?” diye soruldu. Şu cevabı verdi: “Biz şunları ilan ediyorduk: 1. Kabe’ye ancak mü’minler girer. 2. Beytullah çıplak tavaf edilemez. […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [635])

Hz. Ali İbni Ebi Talib (radıyallahu anh) anlatıyor: “Ben Hacc-ı Ekber günü hangi gündür? diye sordum, bana: “Kurban günü” diye cevap verdi.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [636])

İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) haccettiği hacc sırasında, cemreler arasında, kurban günü durarak sordu: “Bu gün hangi gündür?” Halk: -Kurban günüdür, dediler. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): -“Bugün Hacc-ı Ekber günüdür” buyurdu.

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [637])

İbnu Ebi Evfa (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle diyordu: “Kurban günü büyük hacc (el-Haccu’l-Ekber) günüdür. O gün kanlar akıtılır, başlar traş edilir, kirler, paslar giderilir, haramlar helal olur.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [638])

Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Ci’rane umresinden dönünce Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh)’i haccın başında emir olarak yolladı. Onunla birlikte biz de vardık, el-Arc mevkiinde iken (es-salatu hayrun minen nevm) diye çağrıda bulundu. Bir müddet sonra da tekbir getirmek üzere doğrulduğu sırada arka tarafından kulağına bir deve sesi geldi. Bunun üzerine tekbiri […]

Devamını Oku