Yine Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Berire radıyallahu anha’da üç sünnet vardı: 1. Azad edildi ve kocasını tercih edip etmemede muhayyer kılındı. 2. Resûlullah aleyhissalatu vesselam onun hakkında: “Vela, azad edenedir” buyurdu. 3. Resûlullah aleyhissalatu vesselam, tencere kaynarken eve girmişti. Kendisine ekmek ve evde bulunan katıktan bir sofra kuruldu. “Galiba bir tencerenin kaynadığını görüyorum” buyurdu. […]
KÖLE VE CARİYENİN TALAKI
(Hadis-i Şerif [4048])
İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Berire’nin kocası, Muğis adında bir köle idi. Ben onu, berire’nin etrafında ağlayarak tavaf edercesine dolaştığını görür gibiyim. Gözyaşları sakallarını ıslatmıştı. Hatta Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir ara amcası Abbas radıyallahu anh’a: “Muğis’in Berire’ye olan sevgisine mukabil, Berire’nin Muğis’e olan nefreti seni hayrete sevketmiyor mu?” buyurdu. (Muğis’in haline acıyarak) Berire’ye: “Muğis’e ric’at […]
(Hadis-i Şerif [4049])
İmam Malik’e ulaştığına göre: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın zevce-i pakleri, ümmü’l-mü’minin Hafsa radıyallahu anha, beni Adiyy’e ait bir cariye olan Zebra’ya -ki bir kölenin nikahı altında idi ve efendisi azad etmişti- haber salıp yanına çağırttı ve dedi ki: (Şimdi sen, zevcin sana temas etmedikçe muhayyersin.) Eğer sükût edersen, muhayyerliğin kalmaz.” Böyle bir hakkın varlığını öğrenen kadın […]
(Hadis-i Şerif [4040])
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Cariyenin talakı iki talaktır, iddeti de -bir nüshada; “kurû’u da”- iki hayız müddetidir.”
(Hadis-i Şerif [4041])
İbnu Ömer radıyallahu anhüma derdi ki: “Köle, hanımını iki talakla boşadı mı artık kadın, başka bir kocaya var(ıp ondan boşan)madıkça ona haram olur. Bu kölenin hanımı hür de olsa, köle de olsa hüküm böyledir. Hür kadının iddeti üç hayız müddeti, köle kadının iddeti iki hayız müddetidir.”
(Hadis-i Şerif [4042])
Ebu Hasan Mevla Beni Nevfel anlatıyor: “İbnu Abbas radıyallahu anhüma’ya dedim ki: “Bir köle, nikahı altında bulunan köle bir kadını iki talakla boşasa, sonra bunlar azad edilseler, onunla yeniden evlenmek istemesi caiz olur mu?” İbnu Abbas radıyallahu anhüma sorumu şöyle cevapladı: “Evet! Ona bir talak daha kalmıştır, Resûlullah aleyhissalatu vesselam böyle hükmetti.”
(Hadis-i Şerif [4043])
Nafi rahimehullah anlatıyor: “İbnu Ömer radıyallahu anhüma derdi ki: “Kim kölesine evlenme izni verirse, boşama yyetkisi kölenin elinde olur. Onun boşama yetkisinden hiç biri başkasının elinde olamaz. Ancak, kişinin kendi kölesinin cariyesini veya cariyesinin cariyesini almasında bir günah yoktur.”
(Hadis-i Şerif [4044])
Süleyman İbnu Yesar rahimehullah anlatıyor: “Nüfey’ Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın zevce-i pakleri Ümmü Seleme’nin mükatebi idi veya, nikahında hür bir kadın olan bir köle idi. Nüfey’ bu kadını iki talakla boşadı. Sonra kadını geri almak istedi. Durumu Hz. Osman ve Zeyd İbnu Sabit radıyallahu anhüma’ya sordu. Bunlar: “O artık sana haram oldu, o artık sana haram […]
(Hadis-i Şerif [4045])
İbnu Abbas radıyallahu anhüma demiştir ki: “Cariyenin boşanması beş suretle vukûa gelir: Azad edilmesi, kocasının boşaması, efendisinin satması, efendisinin hibe etmesi, miras olmasıyla.”
(Hadis-i Şerif [4046])
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Ben, karı-koca iki kölemi azad etmek istemiştim. Resûlullah aleyhissalatu vesselam önce erkekten başlayıp sonra da kadını azad etmemi emretti.” Rezin, (Resulullah’ın bu emrinin sebebini belirtmek üzere) şu ziyadede bulunmuştur: “….kadına hakk-ı hıyar (erkeği kabul veya reddetme muhayyerliği) olmasın diye.”