Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gün): “Sakın yollara oturmayın!” buyurmuştu. “Ya Resulullah dediler, oturmadan edemeyiz, oralarda (oturup) konuşuyoruz. ” “Mutlaka oturacaksanız, bari yola hakkını verin!” buyurdu. Bunun üzerine: “Ey Allah’ın Resülü, onun hakkı nedir?” diye sordular. “Gözlerinizi kısmak, gelip geçeni) rahatsız etmemek, selama mukabele etmek, emr- bi’l-ma’ruf nehy-i ani’l-münker yapmaktır!” […]
MECLİS (OTURMA) ÂDÂBI
(Hadis-i Şerif [3291])
İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Üç kişi beraberken, ikisi aralarında hususi kanuşmasınlar, bu, öbürünü üzer.” Bu manada bir rivayet İbnu Mes’ud (radıyallahu anh)’dan gelmiştir. Hadisi Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Tirmizi kaydetmişlerdir.
(Hadis-i Şerif [3292])
Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: “Ashab’a Resulullah (aleyhissalatu vesselam)’dan daha sevgili kimse yoktu. Buna rağmen Aleyhissalatu vesselam’ı gördükleri zaman ayağa kalkmazlardı, çünkü O’nun bundan hoşlanmadığını biliyorlardı.”
(Hadis-i Şerif [3293])
Ebu Ümame (radıyallahu anh) anlatıyor: “Birgün Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yanımıza geldi, elinde de bir asa (değnek) vardı. Biz ayağa kalktık. “Yabancıların birbirlerini büyüklemek için ayağa kalkmaları gibi ayağa kalkmayın!” buyurdu.”
(Hadis-i Şerif [3294])
Ebu Miczel rahimehullah anlatıyor: “Hz. Muaviye radıyallahu anh, İbnu’z – Zübeyr ve İbnu Amir (radıyallahu anhüm) ‘in yanlarına geldi. İbnu Amir ayağa kalktı, İbnu’z- Zübeyr oturdu (kalkmadı). Hz. Muaviye radıyallahu anh, İbnu Amir’e: “Otur, zira Resulullah (aleyhissalatu vesselam)’ın: “İnsanların kendisi için ayağa kalkmalarından hoşlanan kimse ateşteki yerini hazırlasın” buyurduğunu işittim” dedi.”
(Hadis-i Şerif [3295])
İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Sizden kimse, bir başkasını yerinden kaldırıp sonra da oraya oturmasın. Ancak (halkayı) genişletin, yer açın, Allah da size genişlik versin.” Birisi yerinden kalkacak olsa, Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anhüma), oraya oturmazdı.”
(Hadis-i Şerif [3296])
Vehb İbnu Huzeyfe (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurduIar ki: “Bir kimse ihtiyacı için çıkar, sonra geri dönerse, önceki yerine oturmaya (herkesten ziyade) hak sahibidir.”
(Hadis-i Şerif [3297])
Cabir İbnu Semüre radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam’a geldiğimiz zaman, (halkanın) sonuna otururduk.”
(Hadis-i Şerif [3298])
Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Bir kimsenin, izin almadan iki kişinin arasına oturması helal olmaz.” Tirmizi‘nin rivayetinde: “İzinleri olmadan iki kişinin arasını açması kişiye helal olmaz” şeklinde gelmiştir.
(Hadis-i Şerif [3299])
Ebu Saidi’l-Hurdi (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Meclislerin en hayırlısı geniş olanıdır.”