Ümmü Ammare Bintu Ka’b (radıyallahu anha)’ın anlattığına göre: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yanına girmiştir. Ammare yemek ikram edince, Aleyhissalatu vesselam: “Sen de ye!” demiş, kadın: “Ben oruç tutuyorum” deyince Resulullah şöyle buyurmuştur: “Oruçlu kimse, başkasına ikramda bulunur ve yemeğinden başkaları yerse, onlar yedikleri müddetçe melaike aleyhimüsselam oruçluya rahmet duasında bulunurlar.” Bir başka rivayette şöyle denmiştir: “Oruçlunun […]
İFTARDA TA’CİL
(Hadis-i Şerif [3178])
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kadın, kocası varken izin almadan (nafile) oruç tutmasın.” Ebu Davud‘un rivayetinde, “Ramazan dışmda” ziyadesi vardır.
(Hadis-i Şerif [3165])
Sehl İbnu Sa’d (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “İnsanlar iftarda ta’cile yer verdikleri müddetçe hayır üzere devam ederler.”
(Hadis-i Şerif [3166])
İmam Malik’ten anlatıldığına göre, Abdulkerim İbnu Ebi’I-Muharik’in şöyle söylediğini işitmiştir: “Nübüvvet (peygamberlik) amellerinden biri de iftarın ta’cili (öne alınması), sahurun da te’hir edilmesidir.”
(Hadis-i Şerif [3167])
Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) namaz kılmazdan önce biçkaç taze hurma ile orucunu açardı. Eger taze hurma yoksa kuru hurma ile açardı. Eğer kuru hurma da bulamazsa birkaç yudum su yudumlardı.”
(Hadis-i Şerif [3168])
Mu’az İbnu Zühre anlatıyor: “Bana ulaştı ki, Resulullah aleyhissalatu vesselam, iftar ettiği zaman şu duayı okurdu: “Allahümme leke sumtü ve ala rızkıke eftartü. (Ey Allahım senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açıyorum.)”
(Hadis-i Şerif [3169])
Mervan İbnu Salim, Hz. İbnu Ömer radıyallahu anhüma’den naklediyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam orucunu açınca şöyle derdi: “Susuzluk gitti, damarlar ıslandı, inşaallah Teala sevap kesinleşti.” “Rezin, duanın baş kısmına “Elhamdülillah” kelimesini ziyade etti.”
(Hadis-i Şerif [3170])
Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ramazan ayının sonunda oruçları vasletti (yani hiç bozmadan birkaç gün ard arda devam ettirdi). Onunla birlikte halk da vasletti. Durum ResululIah’a ulaşınca: Eğer Ramazan ayı bizim için uzatılsaydı biz onu öyle bir vaslederdik ki derine dalanlar (aşırılar) bundan (aşırılıklarından) vazgeçmek zorunda kalırlardı. Ben sizin gibi değilim. Ben […]
(Hadis-i Şerif [3171])
Ebu Bekr İbnu Abdirrahman’ın anlattığına göre, babası, Mervan’a Hz. Aişe ve Ümmü Seleme (radıyallahu anhüma)’nin kendisine şunu haber verdiklerini söylemiştir: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ramazan ayında, rüya sebebiyle olmaksızın cünüb olarak fecir vaktine ulaştığı olurdu da, kalkıp yıkanır ve orucunu tutardı.”
(Hadis-i Şerif [3172])
Amir. İbnu Rebi’a (radıyallahu anh) anlatıyor: “Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)’ı, oruçlu iken misvaklandığını sayamayacağım kadar çok gördüm.”