İbnu’l-Müseyyeb rahimehullah anlatıyor: “Hz. Ömer radıyallahu anh dedi ki: “Kim, kendisinde delilik veya cüzzam veya baras (alaten) bulunan biriyle evlenir ve temasta da bulunursa, mehir tamamiyle kadının olur. Ancak bu, kadının velisi üzerinde erkeğe bir borç olur.”
NİKÂHl FESHEDEN ŞEYLER, FESHETMEYEN ŞEYLER
(Hadis-i Şerif [5662])
Yine İbnu’l-Müseyyeb anlatıyor: “Hz. Ömer radıyallahu anh buyurdular ki: “Bir kadın kocasını kaybeder, nerede olduğunu da, bilemezse dört yıl bekler, sonra dört ay on gün oturur, sonra nikahı (başkasına) helal olur.”
(Hadis-i Şerif [5663])
Yine İbnu’l-Müseyyeb, Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın ashabından, Nadre İbnu’l-Ektem denen ensardan bir zattan naklen kaydettiğine göre, demiştir ki: “Ben bakire bildiğim bir kadınla evlendim, gerdeğe girince hamile olduğunu gördüm. (Durumu Resûlullah’a arzettiğim vakit) Aleyhissalatu vesselam: “Fercinden istifaden sebebiyle mehir onundur, çocuk da sana köledir” buyurdu ve aramızı ayırdı. İlaveten: “Çocuğu doğurunca had uygulayın!” emretti.”
(Hadis-i Şerif [5664])
İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Bir hıristiyan kadın, bir zımminin nikahı altında iken, kocasından bir müddet önce müslüman olsa, artık kocasına haram olur.”
(Hadis-i Şerif [5665])
Yine İbnu Abbas radıyallahu anhüm anlatıyor: “Bir adam önce kendisi müslüman olup geldi; sonra da hanımı müslüman olup geldi. Kocası: “Ey Allah ‘ın Resulü! Hanımım da benimle birlikte müslüman olmuştu!” dedi. Aleyhissalatu vesselam, hanımını kendisine iade etti.”
(Hadis-i Şerif [5666])
Yine İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Bir kadın müslüman oldu ve (yeni bir erkekle) evlendi. Bunun üzerine (eski) kocası Resûlullah aleyhissalatu vesselam’a gelerek: “Ey AIlah’ın Resulü! Ben de müslüman olmuştum. Hanımım müslüman olduğumu da biliyor” dedi. Aleyhissalatu vesselam, kadını ikinci kocasından ayırıp eski kocasına iade etti.”
(Hadis-i Şerif [5667])
Yine İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam kızı Zeyneb’i, Ebu’l-As İbnu’r-Rebi’e, altı yıl sonra eski nikahı ile geri verdi, (ne nikah, ne mehir) hiçbir şeyi yenilemedi.”
(Hadis-i Şerif [5668])
Amr İbnu Şu’ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam (kızı) Zeyneb radıyallahu anha’yı kocası (Ebu’l-As’a) yeni bir nikah, yeni bir mehirle iade etti.”
(Hadis-i Şerif [5669])
İbnu Şihab anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam zamanında, birkısım kadınlar, kendi yurtlarında müslüman oldular. Bunlar hicret de etmediler. Bunlar İslam’a girdikleri zaman kocaları kafir idiler. Bunlardan biri Velid İbnu’I-Mugire’nin kızıydı. Bu kadın Safvan İbnu Ümeyye’nin nikahı altında idi. Bu hanım Fetih günü müslüman olmuş, kocası Safvan da İslam’dan kaçmıştı. Aleyhissalatu vesselam peşinden amcasının oğlu Vehb İbnu […]
(Hadis-i Şerif [5670])
İbnu Ömer radıyallahu anhüma, bir kölenin nikahı altında bulunan bir cariye, hürriyetine kavuşacak olursa, (bu azadlıktan sonra) kendisine kocası temas etmedikçe (bu evliliğe devam edip etmemede) muhayyer olduğunu söylerdi.”