Zeyd İbnu Sabit radıyallahu anh’ın anlattığına göre, “kendisi bir cariyeyi üç kere boşayıp sonra satın alan bir adam hakkında “Bu cariye, bir başka kocaya varmadıkça ona helal olmaz” diyordu.”
MÜEBBED HARAM GEREKTİRMEYEN DURUMLAR
(Hadis-i Şerif [5655])
İbnu Muhammed İbni İyas anlatıyor: “İbnu Abbas, Ebu Hureyre ve İbnu’l-As radıyallahu anhüm’den kocası tarafından duhûlden (temastan) önce üç talakla boşanan bakire kız (bu ilk kocası ile yeniden nikah yapmak istese nasıl olur? diye) soruldu. Hepsi de: “Bir başka zevce ile evlenmedikçe eskisine helal olmaz!” dediler.”
(Hadis-i Şerif [5656])
Hz. Ali, Hz. Cabir ve Hz. İbnu Mes’ud radıyallahu anhüm, Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın “hulle yapana da hulle yaptırana da lanet ettiğini” anlattılar.”
(Hadis-i Şerif [5657])
Misver İbnu Mahreme radıyallahu anhüm anlatıyor: “Hz. Ali radıyallahu anh nikahı altında Fatma radıyallahu anh olduğu halde Ebu Cehl’in kızına talib oldu. Bunu işiten Hz. Fatıma, Resûlullah aleyhissalatu vesselam’a gelerek: “Kavmin, kızları için senin hiç gadablanmayacağını zannediyor. İşte Ali, Ebu Cehl’in kızıyla evlenecek!” dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam kalktı (minbere çıktı) şehadet getirdi ve şu […]
(Hadis-i Şerif [5658])
Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın minberde şöyle söylediğini işittim: “Beni Hişam İbnu’l-Muşre ailesi, kızlarını Ati İbnu Ebi Talib’le eşlendirmek için benden izin istiyor. Ben izin vermedim, vermiyorum ve vermeyeceğim! Ancak, Ebu Talib’in oğlu kızımı boşayıp, kızlarını almak isterse o başka! Şunu iyi bilin, Fatıma benden bir parçadır. Onu üzen beni de üzer. […]
(Hadis-i Şerif [5659])
İbnu şihab anlatıyor: Abdullah İbnu Amir, Hz. Osman radıyallahu anh’a bir cariye hediye etti. Bu cariyeyi Basra’da satın almıştı ve onun kocası da vardı. Osman: “Ben ona yaklaşmam, onun kocası var!” dedi. Bunun üzerine İbnu Amir, kocasını razı etti ve cariyeden ayırdı.”
(Hadis-i Şerif [5660])
İmam Malik’e ulaştığına göre, “İbnu Abbas ve İbnu Ömer radıyallahu anhüm’e, nikahı altında hür bir kadın olduğu halde bunun üzerine bir cariye nikahlamak isteyen bir adam hakkında soruldu. Bunlar, adamın ikisini cemetmesini mekruh addettiler.”
(Hadis-i Şerif [5647])
İbnu Ahbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “ResûIullah aleyhissalatu vesselam hala ile teyzenin teyze ile teyzenin veya hala ile halanın aynı adamın nikahında birleştirilmesini mekruh addetti.” Bir rivayette: “(Resûlullah aleyhissalatu vesselam) kadının halası veya teyzesi üzerine nikahlanmasını yasakladı” denmiştir.
(Hadis-i Şerif [5648])
Şa’bi anlatıyor: “Hz. Cabir radıyallahu anh’ı dinledim. “Resulullah aleyhissalatu vesselam kadının halası veya teyzesi üzerine nikahlanmasını yasakladı” demişti.”
(Hadis-i Şerif [5649])
Altı kitapta da Ebu Hureyre radıyallahu anh’tan şu hadis kaydedilmiştir: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam kadının halası üzerine, kadının teyzesi üzerine nikahlanmasını yasakladı.” Ravi devamla dedi ki: “Biz, kadının babasının teyzesini de aynı makamda görürüz.”