Amir İbnu Sa’d, babasından (radıyallahu anh) naklediyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (namazını tamamlayınca) sağına ve soluna selam verirdi, öyle ki ben (geride olduğum halde) yanağının beyazlığını görürdüm.”
SELAM
(Hadis-i Şerif [2627])
İbnu Mes’ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (namazı bitince) sağına ve soluna selam verir, şöyle derdi: “Esselamu aleyküm ve rahmetullah, es-selamu aleyküm ve rahmetullah.” Ebu Davud‘da “soluna” tabirinden sonra şu ziyade yer alır: “…Öyle ki yanağının beyazını gördük.” Nesai de ise şu ziyade vardır: “…Öyle ki, şu taraftan yanağının beyazlığını görürdük.”
(Hadis-i Şerif [2628])
Ebu Davud‘un Vail İbnu Hucr (radıyallahu anh)’dan yaptığı bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) sağına, “esselamu aleyküm ve rahmetullah ve berekatuhu” diyerek, soluna da “es-selamu aleyküm ve rahmetullah” diyerek selam verirdi.” Yine Ebu Davud‘da Semüre İbnu Cündeb’ten gelen bir rivayette: “…sonra imamınıza ve kendinize selam verin” buyurulmuştur.”
(Hadis-i Şerif [2629])
Cabir İbnu Semüre (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraber namaz kılınca, ellerimizle (işaret ederek): “Esselamu aleyküm ve rahmetullahi” demiştik -ve eliyle de iki tarafına işaret etti. -Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bunun üzerine: “Ellerinizle neye işaret ediyorsunuz? Niye ellerinizi hırçın atların kuyruğu gibi (kıpırdak) görüyorum? Namazda sakin olun. Herbirinizin ellerini dizlerine koyup, sonra sağındaki ve […]
(Hadis-i Şerif [2630])
Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) selam verince: “Allahümme ente’s-selam ve minke’s-selam. Tebarekte ya ze’l-celali ve’l-ikram” diyecek kadar otururdu.” Bu cümlenin manası: “Ey Allah’ım! Sen selamsın (her çeşit ayıp, kusur ve afetlerden uzaksın). İnsanların mazhar olduğu selamet sendendir. Ey Celal ve ikram sahibi Rabbimiz! Senin şanın yücedir” demektir.”
(Hadis-i Şerif [2631])
Semüre İbnu Cündeb (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) imamın selamına selamla mukabele etmemizi, birbirimizi sevmemizi, birbirimize selam vermemizi emretti.”