Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam), güneş batıya meyletmeden yola çıkınca, öğle namazını ikindi vaktine te’hir eder, ikindi olunca mola verir, ikisini cemederdi (beraber kılardı). Yola çıkmazdan önce güneş batıya meyletti (öğle vakti girdi) ise, hareketten önce her ikisini de (öğle ve ikindi) kılar sonra yola çıkardı.”
SEFERDE İKİ NAMAZIN CEM EDİLMESİ
(Hadis-i Şerif [2886])
Bir rivayette de şöyle gelmiştir: “…Acele yürümek gerekirse öğleyi ikindiye te ‘hir eder, ikisini birleştirirdi, keza ufuktaki aydınlık kaybolunca da akşamla yatsıyı birleştirirdi. “
(Hadis-i Şerif [2887])
İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yol halinde iken öğle ile ikindiyi birleştirirdi, akşam ile yatsıyı da birleştirirdi. “
(Hadis-i Şerif [2888])
İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) akşam ve yatsıyı Müzdelife ‘de beraberce kıldı. Bunlardan her biri için ayrı bir ikamet okudu. İki namaz arasında nafile kılmadı, bunlardan birinden sonra da nafile kılmadı.”
(Hadis-i Şerif [2889])
İbnu Mes ‘ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)’ı şu ikisi hariç, vakti dışıda tek bir namazı kıldığını görmedim: Müzdelife’de akşamla yatsıyı birleştirdi. O gün sabahı da vaktinden önce kıldı. “
(Hadis-i Şerif [2890])
Ca’fer İbnu Muhammed İbni Mesleme (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) öğle ve ikindi namazlarını; Arafat’ta tek bir ezan ve iki ayrı ikametle kıldı. İki namaz arasında nafile kılmadı. Müzdelife ‘de de akşamla yatsıyı bir ezan ve iki ikametle kıldı ve aralarında nafile kılmadı.”
(Hadis-i Şerif [2891])
İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) demiştir ki: “Kim iki namazı özürsüz olarak cem ederse büyük günah kapılarından bir kapıya gelmiş olur.”
(Hadis-i Şerif [2892])
Yine İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) demiştir ki: “Resulullah (aleyhissalatu vessalam) Medine ‘de yedi ve sekiz (rek ‘at) öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını (cemederek) kıldı. Eyyub (es-ahtiyani) der ki :”Belki de bu, yağmurlu bir gecedeydi. “Öbürü (Ebu ‘ş-Şa’sa): “Belki!” dedi. ” Sahiheyn’in bir rivayetinde şu ziyade var: “Hadisi İbnu Abbas’tan rivayet eden raviye dendi ki: […]
(Hadis-i Şerif [2893])
Müslim‘de gelen bir başka rivayette şöyle denmiştir: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) korku ve sefer hali olmaksızın öğle ve ikindiyi birleştirerek, akşam ve yatsıyı da birleştirerek kıldı.” İmam Malik: “Ben bunun, yağmurlu günde yapılmış olacağını zannediyorum ” demiştir.”