Yahya İbnu Said (radıyallahu anh) demiştir ki: “Musalli, (farz) namazı vakti çıkmış olan namazları da kılar. Onun vaktinde kılamayıp kaçırdığı, ehlinden de malından da daha mühim (bir kayıp)dır.”
NAMAZ VAKİTLERİ
(Hadis-i Şerif [2390])
Ümmü Ferve (radıyallahu anha) -ki Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’a biat edenlerden biri idi- anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’a, “Hangi amel efdaldir?” diye sorulmuştu, şu cevabı verdi: “İlk vaktinde kılınan namaz!”
(Hadis-i Şerif [2367])
Buhari ve Nesai‘de gelen bir diğer rivayette şöyle denmiştir: “Sizden kim, ikindi namazının bir secdesini güneş batmazdan önce kılabilirse, namazını tamamlasın, sabah namazının da bir secdesini güneş doğmazdan önce kılabilen, namazını tamamlasın.” Ancak Nesai (bir rivayetinde de) şöyle der: “. . iIk rekatinde kılarsa. . . “
(Hadis-i Şerif [2383])
Ebu Müsa (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bir gün yatsı namazını geciktirdi. Hatta gecenin çoğu gitti. Sonra çıktı ve cemaate namazlarını kıldırdı. Namazı bitirince Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) orada hazır bulunan cemaate: “(Buradan ayrılmakta) acele etmeyin, size bir husus haber vereyim de sevinin: Bilesiniz, üzerinizdeki AIIah’ın nimetlerinden biri de şudur: Şu saatte namaz kılan sizden […]
(Hadis-i Şerif [2368])
Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Hararet şiddetlenince namazı (vakit) biraz serinleyince kılın. Çünkü, şiddetli hararet cehennemden bir kabarmadır.
(Hadis-i Şerif [2384])
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Namazdan bir rekate yetişen namazın tamamına yetişmiş sayılır.”
(Hadis-i Şerif [2369])
İmam Malik in bir rivayetinde (Resûlullah’ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir): “Cehennem, Rabbine (ey Rabbim! bir kısmım, diğer bir kısmımı yiyor diye) şikayet etti. Bunun üzerine Rab Teala ona yılda iki kere teneffüs etmesine izin verdi: Kışta bir nefes, yazda bir nefes. (İşte, hararetten en şiddetli hissedilen ve soğuktan en şiddetli hissedilen şey bu soluklardır).”
(Hadis-i Şerif [2385])
İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Namazlardan herhangi bir namazın bir rekatine yetişen, o namaza yetişmiş demektir. Ancak, kaçırdığını kaza eder.”
(Hadis-i Şerif [2370])
Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: “Biz bir sefer sırasında Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraberdik. Müezzinimiz öğle namazı için ezan okumak istedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ona: “Serinlemeyi bekle!” dedi. Bir müddet geçince müezzin ezan okumak istemişti, yine ikinci ve hatta üçüncü defa: “Serinlemeyi bekle!” dedi. (Bekledik), hatta tümseklerin (doğu cihetindeki) gölgelerini gördük. O zaman aleyhissalatu vesselam: […]
(Hadis-i Şerif [2386])
Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ölünceye kadar, hiçbir namazı son vaktinde iki kere kılmış değildir.”