el-Bera radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam’la birlikte Beytu’l Makdis’e doğru onsekiz ay namaz kıldık. Medine’ye girişinden iki ay sonra kıble istikameti Ka’be’ye çevrildi. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Beytu’l Makdis’e müteveccihen namaz kılarken yüzünü çokça semaya çeviriyordu: Allah Teala hazretleri, Peygamberinin kalbinden geçeni yani, Ka’be’ye yönelme arzusunu bildi. Bir gün Cebrail aleyhisselam (göğe doğru) yükseldi. Resulullah […]
KIBLE
(Hadis-i Şerif [2720])
Yine İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resulullah (bazan) bineğini (sütre olarak) öne koyar, ona doğru namaz kılardı.” Bir diğer rivayette: “Aleyhissalatu vesselam devesine doğru namaz kılardı” denmiştir.
(Hadis-i Şerif [2721])
Mikdad İbnu’l-Esved (radıyallahu anh) diyor ki : “Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ı çubuğa, direğe ve ağaca karşı namaz kılar vaziyette ne zaman görmüşsem, her seferind‚ onları sağ kaşının veya sol kaşının karşısına almış görmüşümdür. Hiç bir zaman sütresin tam karşısına almadı. “
(Hadis-i Şerif [2722])
Sehl İbnu Ebi Hasme (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki : “Biriniz sütreye karşı namaz kılınca, ona yakın olsun, ta ki şeytan namazını bozmasın.”
(Hadis-i Şerif [2718])
Hz. Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Kişi, önüne semer kaşı kadar bir şey bırakmadan namaz kılarsa; (önünden geçtiği takdirde) siyah köpek, kadın, eşek namazını bozar. . . ” Ebu Zerr ‘e dendi ki : “Siyahın kırmızıdan, beyazdan farkı nedir? ” Şu cevabı verdi: “Ey kardeşimin oğlu! Sen bana, benim Resulullah […]
(Hadis-i Şerif [2719])
İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam), bayram günü (namaz) için çıkınca bir harbe alınmasını emrederdi. Harbe, (namaz sırasında) aleyhissalatu vesselam ‘ın önüne konur, O da halk arkasında olduğu halde harbeye doğru namaz kılardı. Efendimiz sefer sırasında da böyle yapardı. Bu sünnete ittibaen ümera da harbe kullanır oldu.”
(Hadis-i Şerif [2704])
Hz. Aişe, (radıyallahu anha) anlatıyor: “Resulullah (alehissalatu vesselam), geceleyin ben önünde, kıbleyle arasında bir cenaze gibi uzanmış yatarken, namaz kılardı. Vitir kılacağı zaman bana da haber verirdi, ben de vitir kılardım.”
(Hadis-i Şerif [2705])
Sahiheyn’in diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: “Hz. Aişe (radıyallahu anha)’nın yanında namazı bozan şeylerden söz açılmıştı. Bu meyanda köpek, eşek ve kadının da zikri geçti. Aişe (radıyallahu anha): “Bizi yine eşeklere ve köpeklere benzettiniz. Vallahi, ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)’ı kıblesiyle arasında yatakta yatar olduğum halde namaz kılarken gördüm. Benim için ihtiyaç hasıl olunca oturup onu […]
(Hadis-i Şerif [2706])
Ebu Davud‘da İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) ‘dan gelen diğer bir rivayette şöyle denmiştir : “Ben ve Abdulmuttaliboğullarından biroğlan (veya köle) bir eşeğin üzerinde beraber geldik. Resulullah (aleyhissalatu ve vsselam) bu sırada namaz kılıyordu. Oğlan eşekten indi, ben de indim. Eşeği safın ön kısmında bıraktık. Eşeğe aldırma(yıp namaza devam et)ti. Derken yine Abdulmuttaliboğullarıdan iki kız çocuğu […]
(Hadis-i Şerif [2707])
Diğer bir rivayette şöyle gelmiştir: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Biriniz sütresiz olarak namaz kılarsa (önünden geçtiği takdirde) şunlar namazı bozar: Eşek, domuz, yahudi, mecûsi, kadın… Namazın bozulmaması için onun önünden, bunların bir taş atımlık uzaktan geçmesi kifayet eder.” “Bir diğer rivayette şöyle denmişti: “Namazı, (önden geçen) hayızlı kadın ve köpek bozar. “