Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Namaz için ezanı ancak abdestli olan okusun.”
EZAN VE İKÂMETLE İLGİLİ HÜKÜMLER
(Hadis-i Şerif [2449])
Bir diğer rivayette şöyle buyrulmuştur: “Ezanı ancak abdestli olan okusun.” Tirmizi der ki: “Önceki rivayet daha sahihtir.”
(Hadis-i Şerif [2450])
Osman İbnu Ebi’l-As (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ın bana en son vasiyetlerinden biri de, ezanına mukabil ücret almayan bir müezzin tutmamdı.”
(Hadis-i Şerif [2451])
Ebu Bekr (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte sabah namazı için beraber çıktık. Uğradığı her adama namaz için sesleniyor veya ayağı ile dürtüyordu.”
(Hadis-i Şerif [2452])
Ebu Ümame (radıyallahu anh) veya Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ın Ashabından bir diğeri tarafından rivayet edildiğine göre, (bir seferinde) Bilal (radıyallahu anh) ikamete başlamıştır. Kad kameti’s-salat deyince Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): “Allah onu (namazı) ikame etsin ve daim kılsın!” buyurdu. İkametin geri kısmında, ezanın faziletleri bahsinden mezkür olan Hz. Ömer hadisinde olduğu gibi (müezzinin söylediklerini tekrar şeklinde) hareket […]
(Hadis-i Şerif [2453])
Nafi (rahimehullah) anlatıyor: “İbnu Ömer (radıyallahu anh) sefer sırasında ikamete sadece sabah namazından hem ezan, hem de ikamet her ikisini okurdu. Derdi ki: “(Seferde ezana hacet yok, çünkü) ezan, kendisine cemaat gelecek olan imama mahsustur.”
(Hadis-i Şerif [2454])
Ebu Cuhayfe (radıyallahu anh)’nin anlattığına göre, Hz. Bilal (radıyallahu anh)’i ezan okurken görmüştür. Der ki: “Ben, ezan okurken, onun ağzını şu tarafa, bu tarafa (sağa sola) dönerken takibe koyuldum.” Tirmizi‘nin rivayetinde şu ziyade mevcuttur: “İki parmağı kulaklarını üzerinde olduğu halde…