Nübeyse el-Huzeli radiyallahu anh anlatıyor: “Bir adam sordu: “Ey Allah’ın Resulu! Biz, cahiliye devrinde, Recep ayında atire kurbanı kesiyorduk. Şimdi ne yapmamızı emir buyurursunuz?” Resulullah şu cevabı verdi: “Hangi ayda olursa olsun, Allah için kesin ve Allah için hayır hasenatta bulunun, Allah için yedirip içirin.” Yine sordular: “Cahiliye devrinde Fere’ kurbanı kesiyorduk, şimdi ne yapmamızı […]
FERE’ VE ATİRE
(Hadis-i Şerif [3947])
Nesai‘nin Haris İbnu Amr’dan kaydettiği bir diğer rivayetinde geldiğine göre, “Haris İbnu Amr, Resulullah aleyhissalatu vesselam’a atire ve fere’ kurbanları hakkında sormuş, Resulullah ‘da kendisine: “Dileyen atire kurbanı kessin, dileyen de kesmesin; dileyen fere’ kurbanı kessin dileyen de kesmesin. Davarın bir kurban hakkı vardır!” diye cevap vermiş, parmaklarının hepsini kapayıp sadece birini yumayarak onu göstermiştir.”
(Hadis-i Şerif [3948])
Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “(İslam’da) fere’ kurbanı da yok, atire kurbanı da yok.”