İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “İnsanların en şerlisi, “Allah rızası için” diyerek dilenip de, istediği verilmeyen kimsedir.” İbnu Abbas derdi ki: “Allah rızası için” diyerek istekte bulunmayın. Bu tabiri sadece Allah’tan isterken kullanın:”
DİLENCİLİĞİN ZEMMİ
(Hadis-i Şerif [4843])
Hz. Ali radıyallahu anh’tan anlatıldığına göre, Arafe günü (dilenerek) insanlardan (sadaka) isteyen bir adam görür ve: “Yani şu günde, şu yerde Allah’tan başkasından mı istiyorsun?” der ve adama çubuğunu vurur.”
(Hadis-i Şerif [4844])
Hz. Ömer radıyallahu anh şöyle hitap etmiştir: “Ey insanlar! Bilin ki tamahkarlık fakirliktir, yeis (tamahkar olmamak) zenginliktir. Kişi bir şeye tamah göstermezse ondan müstağni olur.”
(Hadis-i Şerif [4829])
İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Sizden biri dilenmeye devam ettiği takdirde yüzünde bir parça et kalmamış halde Allah’a kavuşur.”
(Hadis-i Şerif [4830])
Semüre İbnu Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “İstemeler bir nevi cırmalamalardır. Kişi onlarla yüzünü cırmalamış olur. Öyle ise, dileyen (hayasını koruyup) yüz suyunu devam ettirsin, dileyen de bunu terketsin. Şu var ki, kişi, zaruri olan (şeyleri) iktidar sahibinden istemelidir.”
(Hadis-i Şerif [4831])
Aiz İbnu Amr radıyallahu anh anlatıyor: “Bir adam Resûlullah aleyhissalatu vesselam’dan bir şeyler istedi. Aleyhissalatu vesselam da verdi. Adam dönmek üzere ayağını kapının eşiğine basar basmaz, Aleyhissalatu vesselam: “Dilenmede olan (kötülükleri) bilseydiniz kimse kimseye birşey istemek için asla gitmezdi!” buyurdular.”
(Hadis-i Şerif [4832])
Hz. Zübeyr radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kişinin iplerini alıp dağa gitmesi, oradan sırtında bir deste odun getirip satması, onun için, insanlara gidip dilenmesinden daha hayırlıdır. İnsanlar istediğini verseler de vermeseler de.”
(Hadis-i Şerif [4833])
Sevban radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir gün): “Cenneti garanti etmem mukabilinde, insanlardan hiçbir şey istememeyi kim garanti edecek?” buyurdular. Sevban radıyallahu anh atılıp: “Ben, (Ey Allah’ın Resûlü!)” dedi. Sevban (bundan böyle) hiç kimseden bir şey istemezdi.”
(Hadis-i Şerif [4834])
Hz. Muaviye radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “İstemede ısrar etmeyin. Vallahi, kim benden bir şey ister, ben ona vermek arzu etmediğim halde, ısrarı (sebebiyle) bir şey kopartırsa, verdiğim o şeyin bereketini görmez.”
(Hadis-i Şerif [4835])
İbnu’l-Firasi’nin anlattığına göre, babası radıyallahu anh: “Ey Allah’ın Resûlü! (İhtiyacımı başkasından) isteyeyim mi?” diye sormuş, Aleyhissalatu vesselam da: “Hayır, isteme! Ancak istemek zorunda kalmışsan, bari salihlerden iste!” buyurmuşlardır.”