Abdullah İbnu Büsr radıyallahu anh anlatıyor: “”Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kıyamet gününde, ümmetimin (iki alameti olacak: Biri) secde sebebiyle alnındaki parlaklık, (diğeri de) abdest sebebiyle kollarındaki parlaklıktır.”
İSLÂM ÜMMETİNİN FAZİLETİ
(Hadis-i Şerif [4495])
Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: “”Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Allah bir ümmete rahmet diledi mi, peygamberlerini kendilerinden önce kabzeder ve onu ümmete bir öncü ve hazırlayıcı yapar. Bir ümmetin helakini de diledi mi, onları peygamberleri hayatta iken cezalandırır da onun gözünün önünde onları helak eder. Böylece, o ümmetin, -inkar ve tekzibleri sebebiyle- helakleriyle peygamberin […]
(Hadis-i Şerif [4472])
Hz. Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: “”Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Müslüman, yahudi ve hıristiyanların meseli şuna benzer: Bir adam var, bir grub kimseyi ücretli olarak tutmuş; kendisi için belli bir ücret mukabilinde, geceye kadar çalıştırıyor. Bunlar gündüzün yarısına kadar çalışıp: “Bize şart koştuğun ücrete ihtiyacımız yok. (Biz gideceğiz.) Şu ana kadar yaptığımız iş için […]
(Hadis-i Şerif [4488])
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “”Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Ümmetim yağmur gibidir, evveli mi, ahiri mi daha hayırlıdır bilinemez.”
(Hadis-i Şerif [4473])
İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “”Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Sizden önce geçen ümmetlere nazaran sizin bekanız, ikindi vakti ile güneşin batması arasındaki müddet gibidir. Tevrat ehline Tevrat verildi, onlar gün ortasına kadar onunla amel ettiler. Daha fazla devam etmekten aciz kaldılar. Onlara kirat kirat ücretleri verildi. Sonra Ehl-i İncil’e İncil verildi. Onlar da ikindi […]
(Hadis-i Şerif [4489])
Hz. Muğire radıyallahu anh anlatıyor: “”Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Ümmetimden bir grup, (hak üzerine) galip olmaktan hiç geri kalmaz. Allah’ın emri (Kıyamet) gelince de onlar galibtir.” Buhari: “Bu grup, alimlerdir” demiştir.
(Hadis-i Şerif [4474])
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “”Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın yanında bir cenaze geçti. Oradakiler, cenaze hakkında hayırlı senada bulundular. Aleyhissalatu vesselam: “Vacib oldu! (Vacib oldu! Vacib oldu!)” buyurdular. Sonra bir cenaze daha geçti. Bunu kötü sözlerle yadettiler. Resûlullah yine: “Vacib oldu!” buyurdular. Hz. Ömer radıyallahu anh: “Ey Allah’ın Resûlü! Vacib olan nedir?” diye sordu. “Öncekini hayırla […]
(Hadis-i Şerif [4490])
Sa’d İbnu Ebi Vakkas radıyallahu anh anlatıyor: “”Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Ehl-i garb hak üzere galib olmaya, kıyamet kopuncaya kadar devam ederler.”
(Hadis-i Şerif [4475])
Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: “”Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Allah Teala hazretleri, bizden öncekileri cum’ayı bulma işinde şaşırttı. Bu sebeple cumartesi yahudilerin, pazar günü de hıristiyanların oldu. Allah Teala hazretleri bizi yarattı ve bizlere cuma gününü bulma hususunda hidayet nasib etti: Cumayı da, cumartesiyi de, pazarı da (ibadet günleri) kıldı. Onlar Kıyamet günü de bize […]
(Hadis-i Şerif [4491])
Muaviye İbnu Kurre, babası radıyallahu anh’tan naklen anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Şam (Suriye) halkı fesada uğradımı artık (orada) sizin için hayır yoktur. Ümmetimden bir grup, Kıyamet kopuncaya kadar, mansur (Allah’ın yardımına mazhar) olmaya devam edecek, onları mahrum bırakanlar onlara zarar veremiyecekler.” Ali İbnu’l-Medini: “Bunlar hadis ashabıdır” demiştir.