Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: “Bir kadın: “Ey Allah’ın Resûlü, bana ve kocama dud ediver!” diye ricada bulunmuştu. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) efendimiz: “Allah sana da, kocana da rahmet etsin!” diye dua buyurdu.”
Müteferrik Hadisler
(Hadis-i Şerif [1760])
Ebû’d-Derda (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Kardeşinin gıyabında dua eden hiçbir mü’min yoktur ki melek de: “Bir misli de sana olsun” demesin.” Ebû Davud’un rivayetinde şu ziyade vardır: “Melekler: “Amin, bir misli de sana olsun!” derler.”
(Hadis-i Şerif [1761])
Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Her kim, kendine zulmedene beddua ederse, ondan intikamını (dünyada) almış olur.”
(Hadis-i Şerif [1547])
Sümame (rahimehumullah) anlatıyor: “Hz.Enes (radıyallahu anh), cimri olmadığı halde havıdlı bir devenin üzerinde haccını yaptı.” (Hz. Enes (radıyallahu anh): “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) da yol eşyasını yüklediği. havıdlı bir deve üzerinde hacc yaptı” demiştir.
(Hadis-i Şerif [1548])
Ubeyd İbnu Cüreye anlatıyor: “İbnu Ömer (radıyallahu anhüma)’e: “Seni dört şey yaparken görüyorum. Bunları arkadaşlarından bir başkasının yaptığını görmedim” dedim. Bana: “Ey İbnıı Cüreye, onlar nedir`?” diye sordu. Ben de saydım: “Sen Kabe’nin rükünlerinden sadece iki Yemani rükne (rükn-i Yemani. ve rükn-i Hacer) temasta bulunuyor, diğerlerine temas etmiyorsun. Keza senin tüysüz deriden ma’mul nalın giydiğini […]
(Hadis-i Şerif [1542])
Hz.Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: “Ey Allah’ın Resûlü, Mina’da, seni güneşe karşı gölgeleyecek bir bina yapmayalım mı?” demiştim, bana: “Hayır! dedi. Orası oraya gelenlere develerini ıhdırma yeridir!”
(Hadis-i Şerif [1543])
Ebu Vakid el-Leysi (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ı dinledim. Veda haccında zevcelerine şöyle demiştir: “Size bu (farzınız !) bundan sonra hasırların arkaları!”
(Hadis-i Şerif [1544])
İbrahim (rahimehullah) babası tarikiyle dedesinden rivayet ediyor: “Hz. Ömer (radıyallahu anh), yatığı en son haccında Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ın zevcelerine izin verdi. Onlarla birlikte Abdurrahman İbnu Auf ve Osman İbnu Affan (radıyallahu anhüma)’ı gönderdi.” Berkani der ki: “(Hadisi rivayet eden) İbrahim’den maksad: İbrahim İbnu Abdirrahman İbni Avftır.” Humeydi ise: “Bu açıklama isabetli gözükmüyor. Derim ki: O, […]
(Hadis-i Şerif [1545])
İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’a: “Gerçek hacı kimdir?” diye soruldu da şu cevabı verdi: “Saçını düzenleyip yıkamayı ve koku sürünmeyi çoktan terketmiş kimsedir. . ” Kendisine tekrar: “Hangi hacc efdaldir?” diye sorulunca: “Yüksek sesle telbiye getirilen ve kurban kesilen” dedi. “(Haccla ilgili ayette geçen) sebil nedir?” diye soruldu. “Zad (nafaka) ve rahile […]
(Hadis-i Şerif [1546])
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Bir adam: “Ey Allah’ın Resûlü! Bana hacc farz oldu. Borcum da var (önce hangisini ödeyeyim?)” diye sordu. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): “Önce borcunu öde!” dedi.”