Ebu Mahzura İbnu Mi’yer radıyallahu anh’ın terbiyesinde yetim olarak yetişen Abdullah İbnu Muhayrız’dan rivayet edildiğine göre, “Ebu Mahzure, kendisini Suriye’ye göndermek üzere hazırlarken, Abdullah, Ebu Mahzure’ye şöyle dediğini anlatıyor: “Ey amcacığım! Ben Suriye’ye gidiyorum ve senin ezan okuyuşunun (hikayesini) soruyorum.”
Ravi, bunun üzerine Ebu Mahzure’nin şunu anlattığını belirtir: “Ben bir grupla birlikte yola çıkmıştım. Epey bir yol almıştık. Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın müezzini Aleyhissalatu vesselam’ın yanında namaz için ezan okudu. Biz de müezzinin sesini Aleyhissalatu vesselam’a arkamız dönük olarak işittik. Biz onun sesini alaylı alaylı tekrar edip yansıladık. (Bu yaptığımızı) Resûlullah aleyhissalatu vesselam işitti. Bize bazı kimseler yollayarak yanına çağırttı önüne oturttu ve: “Kulağıma kadar gelen ses hanginizin?” dedi. Arkadaşlarım beni işaretlediler. Doğru da söylediler. Resûlullah, onları geri çevirdi, beni alıkoydu. Sonra bana: “Kalk ezan oku!” dedi. Doğruldum. (Ezanı bilmediğimden) öyle mahçup olmuştum ki, o anda nazarımda Resûlullah’tan ve yapmamı emrettiği şeyden daha menfur bir şey yoktu. Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın önünde doğrulmuş, öyle kalmıştım.
Bunun üzerine Resûlullah aleyhissalatu vesselam, ezanı kendisi bana okudu. Arkadan: “Haydi söyle!” dedi. Allahuekber, Allahuekber, Allahuekber, Allahuekber, Eşhedü en Ia ilahe illallah, eşhedu en la ilahe illallah, Eşhedü enne Muhammede’r-Resûlullah, eşhedü enne Muhammede’r-Resûlullah!”
Sonra bana şunu söyledi: “Sesini yükselt. Eşhedü en la ilahe illallah, eşhedu enlailahe illallah, eşhedü enne Muhammede’r-Resûlullah, eşhedu enne Muhammede’r-Resûlullah, Hayye ala’s-salati, hayye ala’s-salah, Hayye ala’l-Felahi hayye ala’l-felah. Allahuekber Allahuekber, la-ilahe illallah!”
Sonra, ezanı bitirince beni çağırdı ve bana içerisinde gümüş para bulunan bir çıkın verdi. Sonra elini Ebu Mahzûra’nın alnına koydu, arkadan yüzüne kaydırdı, sonra göğsü üzerine götürdü, sonra ciğerinin üzerine kaydırdı. Sonra Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın mübarek eli, Ebu Mahzûra’nın göbeği üzerine ulaştı. Sonra Aleyhissalatu vesselam: “Allah seni mübarek kılsın, Allah sana bereket yağdırsın” dedi. Ben de:
“Ey Allah’ın Resûlü! Bana Mekke’de ezan okumamı emir buyursanız?” dedim.”
“Haydi emrettim!” buyurdular.
Derken içimde Resûlullah’a karşı duyduğum bütün kötü hisler kayboldu. Yerine Resûlullah aleyhissalatu vesselam sevgisi doldu. Hemen Resûlullah’ın Mekke’deki valisi Attab İbnu Esid’in yanına geldim. Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın emri sebebiyle Attab’ın yanında namaz için ezanı ben okudum.”
Ravi der ki: “Ebu Mahzura’ya yetişenler bu hadiseyi, Abdullah İbnu Muhayriz’in bana anlattığı şekil üzere bana tahdis ettiler.”