Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam hastalığı sırasında: “Yanımda ashabımdan birinin bulunmasını istiyorum!” buyurdular. Biz de:
“Ey Allah’ın Resûlü! Sana Ebu Bekr’i mi çağıralım?” dedik, sûkut buyurdular. Bunun üzerine:
“Sana Ömer’i mi çağıralım?” dedik, yine sükut buyurdular. Bunun üzerine:
“Sana Osman’ı mı çağıralım?” dedik.
“Evet!” buyurdular. (Onu çağırdık. Derhal huzura geldiler. Resûlullah
onunla başbaşa kaldı. Aleyhissalatu vesselam ona konuştukça Hz. Osman’ın yüzü (renk renk oluyor) değişiyordu.
Kays der ki: “Bana, Ebu Sehle Mevla Osman’ın anlattığına göre, Hz. Osman, Yevmü’d-Dar’da (evinde muhasara edildiği günde) kendisine: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam bana bir ahidde (sözde) bulunmuştu. (Şu anda) ben ona kavuşmaktayım” demiştir.
Hadisin ikinci ravisi Ali (İbnu Muhammed)’in rivayetinde Hz. Osman: “Ben bu ahid üzerine sabrediciyim” demiştir.
Ravi Kays der ki: “Alimler, hadiste geçen yevmü’d-dar (ev günü) tabiriyle Hz. Osman’ın evinde muhasara edildiği günü anlarlar.”