Yine İbnu Abbas (radıyallahu anh) anlatıyor: “Abdurrahman İbnu Avf ve bir kısım arkadaşları, Mekke’de Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)’e gelerek şöyle dediler: “Biz müşrik iken izzet ve itibarı olan kimselerdik. Müslüman olduktan sonra zelil duruma düştük. (Müsaade edin müşriklere karşı koyalım). Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) onlara: “Ben affetmekle emrolundum. Sakın müşriklerle mücadeleye kalkmayın” dedi. Ancak, Medine’ye hicretten sonra Cenab-ı Hakk cihad emretti. Bu sefer onlar durakladılar. Bunun üzerine şu ayet nazil oldu: “Kendilerine: “Elinizi savaştan çekin, namaz kılın, zekat verin” denenleri görmedin mi? Onlara savaş farz kılındığında, içlerinden bir takımı hemen, insanlardan, Allah’tan korkar gibi hatta daha çok korkarlar ve “Rabbimiz! bize savaşı niçin farz kıldın, bizi yakın bir zamana kadar te’hir edemez miydin?” derler. Ey Muhammed de ki: “Dünya geçimliği azdır, ahiret, Allah’a karşı gelmekten sakınan için hayırlıdır, size zerre kadar zulmedilmez” (Nisa, 77).

Nesai, Cihad 1, (6, 3).
?..

Tagged: