Ümmü Seleme (radıyallahu anha) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’a hasta olduğumu söyledim. Bana: ” Öyleyse, insanların gerisinden, bir hayvan üzerinde tavaf et” dedi. Ben, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Beytullah’ın yan tarafında namaz kılarken tavaf ettim. O namazda “Ve’t-Tür ve Kitabi’n-Mestur” süresini okuyordu.”
TAVAF VE SA’YİN AHKÂMI
(Hadis-i Şerif [1345])
Vebre İbnu Abdirrahman anlatıyor: “Bir adam, İbnu Ömer (radıyallahu anhüma)’e: “Vakfe yerine gelmezden önce Beytullah’ı tavaf etmem uygun olur mu?” diye sordu. İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) cevaben: “Evet!” deyince, adam: “Ama İbnu Abbas (radıyallahu anhüma): “Vakfe yapmadan Beytulah’ı tavaf etme” dedi!” der. İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) de: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) hacc yaptı. O zaman, vakfe […]
(Hadis-i Şerif [1346])
İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (Veda haccında) Mekke’ye geldi, tavafını yaptı, Safa ve Merve arasında sa’yetti. (Geldiği zaman yaptığı bu ilk) tavaftan sonra, Arafat’tan dönünceye kadar Kabe’ye yaklaşmadı.”
(Hadis-i Şerif [1347])
Cübeyr İbnu Mut’im (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Ey Abdümenafoğulları, sizden kim halkı idarede bir sorumluluk deruhte ederse, Beytullah’ı gündüz veya gece herhangi bir saatte ziyaret edip namaz kılanı sakın menetmesin.”
(Hadis-i Şerif [1348])
Ebuz-Zübeyr el Mekki anlatıyor: “İbnu Abbas (radıyallahu anhüma)’ın ikindi namazından sonra yedi kere tavaf edip hücresine çekildiğini gördüm. Artık orada ne yaptığını (tavaf namazı kılıp kılmadığını) bilmiyorum.” Ebu’z-Zübeyr devamla dedi ki: “Ben Beytullah’ın sabah namazından sonra, güneş doğuncaya kadar, ikindi namazından sonra da güneş batıncaya kadar boşaldığını, kimsenin tavaf etmediğini gördüm.”
(Hadis-i Şerif [1338])
İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Beytullah etrafındaki tavaf, namaz gibidir. Ancak bunda konuşabilirsiniz. Öyle ise, kim tavaf sırasında konuşursa sadece hayır konuşsun.”
(Hadis-i Şerif [1339])
Nesai‘nin bir başka rivayetinde şöyle buyurulmuştur: “Tavaf sırasında az kelam edin. Zira sizler namazdasınız.”
(Hadis-i Şerif [1340])
İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), Veda haccında bir deve üzerinde tavaf yaptı. Rükn’e bir bastonla istilam buyurdu.” Bir rivayette: “Rükn’e her gelişinde, ona elindeki bir şeyle isaret buyurdu” denmiştir.
(Hadis-i Şerif [1341])
Ebu Davud‘da gelen bir diğer rivayette: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Mekke’ye geldiği vakit hasta idi. Bu sebeple bineği üzerinde tavaf etti. Tavaf sırasında Rüknün karşısına her gelişte onu bastonu ile selamladı. Tavafını bitirince, devesini ıhdı ve iki rek’at namaz kıldı.” denir.
(Hadis-i Şerif [1342])
Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) halk kendinden uzaklaştırılır endişesiyle deve üzerinde tavaf etti ve Rükn’ü istilam buyurdu.”