Abdullah İbnu Saib anlatıyor: “Safa ile Merve arasındaki tavaf sırasında Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ın şöyle dua ettiğini işittim: “Rabbimiz bize dünyada hayır ver, ahirette de hayır ver ve bizi ateş azabından koru.”
TAVAF VE SA’YDE DUA
(Hadis-i Şerif [1366])
Nafi’ (rahimehullah)’nin anlattığına göre, İbnu Ömer (radıyallahu anhüma)’i Safa tepesi üzerinde şöyle dua ederken işitmiştir: “Ey Allah’ım, Kitab-ı Mübin’inde: “Bana dua edin size icabet edeyim!” (Gafır 60) diyorsun, sen sözünden dönmezsin. Ben şimdi senden istiyorum: Bana hidayet verip İslam’ı nasib ettin, onu geri alma. Son nefesimi Müslüman olarak vermemi nasib et” (Amin). Ya Rabb, aynı […]
(Hadis-i Şerif [1367])
Rezin’in bir rivayetinde şöyle denir: “Bu yirmi bir tekbir, yedi tehlil eder. Bunlar arasında da dua eder, Allah’tan ister, sonra (tepeden inmeye başlar), vadinin tabanına (şimdilerde Yeşil Sütunlara) varınca koşmaya başlar, buradan çıkıncaya kadar koşar, Merve yamacına varınca normal yürümeye devam eder. Tepeye, zirveye çıkar, orada durup, Safa’da yaptıklarını aynen tekrar ederdi. Bunu yedi kere […]
(Hadis-i Şerif [1368])
Hz.Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Safa tepesinde durduğu zaman üç kere tekbir getirip sonra: Allah’tan başka ilah yoktur. O tekdir, O’nun ortağı yoktur, mülk O’nundur, hamd O’na aittir, O herşeye kadirdir” derdi. Ve bunu üç sefer tekrar eder, dua okurdu. Aynı şeyi Merve tepesinde de yapardı.”
(Hadis-i Şerif [1369])
İbnu Şihab anlatıyor: “İbnu Ömer (radıyallahu anhüma)’in tavaf sırasında telbiye getirmemesi, bunun meşrü olmamasındandır. Bu sebeple oğlu Salim de tavafta telbiyeyi mekruh addetmiştir. İbnu Uyeyne der ki: “Kendisine ihtida edilip uyulanlardan Ata İbnu’s-Saib hariç hiç kimsenin Beytullah’ın etrafında telbiye getirdiğini görmedim.” Şafıi hazretleri ve Ahmed İbnu Hanbel sessizce telbiye getirmeyi caiz bulmuşlardır. Ancak Rebia tavaf […]