Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Hangi bir köye varır da orada ikamet ederseniz, hisseniz oradadır. Hangi bir belde de Allah ve Resûlü’ne isyan ederse o beldenin beşte biri Allah ve Resûlü’ne aittir ve o (geri) kalan) da sizindir.”
GANİMETLER VE FEY
(Hadis-i Şerif [1086])
Rafi’ İbnu Hadic (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ganimet taksiminde on keçiyi bir deveye bedel tutardı.”
(Hadis-i Şerif [1087])
Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) gazveye gönderdiği kimselerden bazılarına, umumi ganimet taksiminden düşecek hisseden ayrı olarak, şahıslarına ait olmak üzere (bir nevi armağan olmak üzere) fazladan ganimet verirdi.”
(Hadis-i Şerif [1088])
İbnu Mes’ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Bedir günü, Ebu Gehl’in kılıncını bana armağan etti. Ebu Cehl’i, İbnu Mes’ud öldürmüş idi.”
(Hadis-i Şerif [1089])
Ebu’l-Cüveyriyye el-Cermi (rahimehullah) anlatıyor: “Rum diyarında içinde dinar bulunan kırmızı bir küp ele geçirdim. Bu sırada emir, Hz. Muaviye (radıyallahu anh) idi. Başımızda da komutan olarak, Hz. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ın ashabından, Ma’n İbnu Yezid (radıyallahu anh) adında Beni Süleym’den biri vardı. Küpü ona getirdim. O altınları Müslümanlara taksim etti. Bana da, öbürlerine verdiği kadar bir […]
(Hadis-i Şerif [1090])
Sa’d İbnu Ebi Vakkas (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), ben yanında otururken, bir grub insana ihsanda bulundu. Ancak onlardan benim daha çok hoşlandığım birine hiçbir şey vermedi. Ben: “Falanca ile aranızda ne var (ona niye vermedin)? Allah’a kasem olsun, ben onu mü’min görüyorum!” dedim. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): “Müslüman (görüyorum de!)” buyurdu. Sa’d (dayanamayıp) bu […]