Salih İbnu Muhammed İbni Zaide anlatıyor: “Mesleme (radıyallahu anh) ile birlikte Rum diyarına girdik. Ganimetten çalan bir adam getirildi. Mesleme, bu mesele hakkında Salim’e sordu. Salim şu cevabı verdi: “Babam’ı (Abdullah İbnu Ömer) (radıyallahu anhüma) dinledim, babası Ömer (radıyallahu anh)’den naklen Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ın şu sözünü rivayet etmişti: “Kim ganimetten çalarsa, (bütün) eşyasını yakın, kendisini […]
GANİMETLER VE FEY
(Hadis-i Şerif [1128])
Ebu Sellam, sahabeden birinden rivayet etmektedir: “Cuheyne’den bir mahalle üzerine baskın yaptık. Müslümanlardan biri, (teke tek vuruşmak üzere) onlardan bir adam taleb etti. (Bir cengaver gelince) hemen kılıncıyla saldırıya geçti. Ancak hata yaptı ve kılıncı kendisine isabet etti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): “Ey Müslümanlar, kardeşinize (yardım edin)” diye bağırdı. Halk ona doğru koşuştu. Ama ölmüştü. Hz. […]
(Hadis-i Şerif [1113])
Abdullah İbnu Amr İbni’l-As (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam), Ebu Bekir ve Ömer (radıyallahu anhüma), ganimet hırsızının mallarını yaktılar ve kendisini de dövdüler.”
(Hadis-i Şerif [1129])
İrbaz İbn Sarıye (radiyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Şehidlerle yataklarında ölenler, taundan ölenler hakkında Cenab-ı Hakk’a birbirlerini şikayet ederler. Şehidler: “Onlar bizim kardeşlerimizdir, onlar da bizim gibi öldürüldüler!” derler. Yataklarında ölenler de: “Onlar bizim kardeşlerimizdir, bizim gibi öldüler!” derler. Rabbimiz onlara şöyle seslenir: “Yaralarına bakın, öldürülenlerin yaralarına benziyorlarsa onlardandırlar ve onlarla beraber […]
(Hadis-i Şerif [1114])
Asım İbnu Küleyb (rahimehullah) babası (Küleyb)’den o da ensari birinden naklederek anlatıyor: “Biz Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte bir sefere çıkmıştık. Sefer sırasında şiddetli bir kıtlık ve sıkıntıya maruz kaldık. Derken, bir ganimet ele geçirdik. Askerler, onu hemen yağmalayıverdiler. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), yaya olarak (teftiş maksadıyla) yanımıza geldiğinde tencerelerimiz kaynamaya başlamıştı bile. Yayı ile tencereleri […]
(Hadis-i Şerif [1130])
İbnu Ömer (radiyallahu anhuma) anlatıyor: “(Babam) Ömer İbnu’l-Hattab (radiyallahu anh) şehid olduğu halde yıkandı, kefenlendi, üzerine namaz kılındı.”
(Hadis-i Şerif [1099])
Abdurrahman İbnu Ebi Leyla anlatıyor: “Ali (radıyallahu anh)’yi dinledim, demişti ki: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ın yanında ben, Abbas, Fatıma ve Zeyd İbnu Harise toplanmıştık. Ben şunu söyledim: “Ey Allah’ın Resûlü, Aziz ve Celil olan Allah’ın kitabında zikri geçen şu humustaki hakkımızın taksimine beni vazifelendirseniz de hayatınızda bu işi ben bir yapsam! Ta ki sonradan kimse bu […]
(Hadis-i Şerif [1115])
Sa’b İbnu Cessame anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Koruluk ittihazı sadece Allah ve Resûlü’ne ait (bir hak)dır.”
(Hadis-i Şerif [1100])
Katade (rahimehullah) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) gazveye bizzat iştirak edince, onun sehm-i safıyy denen riyaset hissesi olurdu. Bu hisseyi, taksimden önce köle, cariye, at gibi ganimete dahil mallardan dilediğinden alırdı. Safıyye validemiz de işte bu hissedendi. Gazveye bizzat iştirak etmediği takdirde bu hisse gıyabında ayrılırdı, ancak bu durumda seçme hakkı yoktu (ne ayrılmışsa onu kabul […]
(Hadis-i Şerif [1116])
Bir rivayette, Şihabu’z-Zühri şöyle demiştir: “Bize ulaşan habere göre, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Nakii, Hz. Ömer (radıyallahu anh) de Seref ve Rebeze’yi hima ilan etmişlerdir.”