Yahya İbnu Sa’id rahimehullah anlatıyor: “Abdurrahman İbnu Ebi Bekr radıyallahu anhüma, uyuduğu bir uykuda vefat etti. Kız kardeşi Hz. Aişe radıyallahu anha onun adına birçok köle azad etti.”
ÂZAD ETME
(Hadis-i Şerif [4145])
İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kim malı olan bir köle azad ederse, kölenin malı kendisinin olur, yeter ki efendisi bu hususta bir şart koşmamış olsun.”
(Hadis-i Şerif [4146])
Rebi’a İbnu Ebi Abdirrahman anlatıyor: “Zübeyr İbnu’l-Avvam radıyallahu anh bir köle satın aldı ve onu azad etti. Bu kölenin, hür bir kadından oğulları vardı. Hz. Zübeyr: “Oğulları benim mevalimdir” dedi. Annesinin efendileri: “Hayır, onlar bizim mevalimizdir” dediler. Bunun üzerine davaları Hz. Osman radıyallahu anh’a intikal etti. O, vela’nın Hz. Zübeyr’e ait olduğuna hükmetti.”
(Hadis-i Şerif [4147])
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam ‘a “Hangi köleyi azad etmek efdaldir?” diye sorulmuştu. “Fiyatça yüksek olanı ve efendisinin nazarında en nefis olanıdır!” cevabını verdi.”
(Hadis-i Şerif [4134])
İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kim, kendisi ile bir başkası arasında (ortak) olan bir köle(deki kendine mahsus hisse)yi azad ederse, köleye onun malından adilane bir kıymet biçilir, ne eksik ne de fazla. Sonra, eğer zenginse, onun malından (ortaklara hisseleri verilerek) köle azad edilir. Değilse köleden azad ettiği kısım azad olmuştur.”
(Hadis-i Şerif [4135])
Ebu’d-Derda radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Köleyi ölme anında azad edenin misali, doyduğu zaman hediyede bulunan adam gibidir.”
(Hadis-i Şerif [4136])
İmran İbnu Husayn radıyallahu anhüma anlatıyor: “Bir adam, öleceği sıra, kendine ait altı köleyi azad etti. Onlardan başka malı da yoktu. Resûlullah aleyhissalatu vesselam onları çağırdı. Onları üç gruba ayırdı, sonra aralarında kur’a çekti. İkisini azad etti. dördünü köle olarak bıraktı. Adamı da şiddetle azarladı.”
(Hadis-i Şerif [4137])
İbnu Ömer radıyallahu anhüma diyor ki: “Hangi cariye, efendisinden bir çocuk dünyaya getirirse, artık efendi bu cariyeyi satamaz, hibe edemez, miras da kılamaz. Hayatta oldukça ondan istifade eder, öldü mü artık cariye hür olur.”
(Hadis-i Şerif [4138])
Semüre İbnu Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kim zû-rahm muhrem birisine malik olursa o hürdür.”
(Hadis-i Şerif [4139])
Amr İbnu Şu’ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam ‘a yardım talep etmek üzere bir adam gelip: “Ey Allah’ın Resulü! (Efendim) falana ait şu cariye var ya (onun yüzünden efendim bana sıkıntı veriyor)” dedi. Aleyhissalatu vesselam “Vah! Neyin var?” deyince adam: “Bela hasıl oldu. Köle (ben demek istiyor) efendinin cariyesine bakmıştı, […]