Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Ses ve koku olmadıkça abdest alınmaz.” Bir rivayette şöyle gelmiştir: “Biriniz mescidde iken, kabaları arasında bir yel hissetse ses işitmedikçe veya koku duymadıkca dışarı çıkmasın.”
YEL
(Hadis-i Şerif [3626])
“Sizden biri, karnında bir şeyler hissetse ve fiilen çıkıp çıkmadığı hususunda tereddüd içinde kalsa, bir ses işitmedikçe veya bir koku duymadıkça mescidden çıkmasın.”
(Hadis-i Şerif [3627])
Ebu Davud‘da şöyle gelmiştir: “Biriniz namazda iken, dübüründe bir hareket hissetse ve abdestinin bozulup bozulmadığı hususunda tereddüde düşse, bir ses işitmedikçe veya bir koku duymadıkça mescidi terketmesin.”
(Hadis-i Şerif [3628])
Abdullan İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu veselam’a, namazda iken hayaline abdesti bozuldu gibi gelen bir adamdan bahsedilmişti. Şöyle ferman buyurdular: “Sesi işitip kokuyu duymadıkça namazı sakın terketmesin.”
(Hadis-i Şerif [3629])
Ebu Davud bir rivayette şu ziyadede bulunmuştur: “Biriniz mescide girince, kabaları arasında bir şey hissedecek olsa, çıkanın sesini işitmedikçe sakın mescidden dışarı çıkmasın.”
(Hadis-i Şerif [3630])
Ali İbnu Talk (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Biriniz namazda yellenirse derhal namazdan çıksın, abdest alsın ve namazı iade etsin.”
(Hadis-i Şerif [3631])
Bu hadisin Tirmizi‘deki lafzı şöyle: “Bir bedevi gelerek: “Ey Allah’ın Resulü! bizden bir kimse çölde bulunsa, azıcık bir yel kaçırsa, suyu da az ise ne yapmalıdır)?” diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: “Sizden biri yellenecek olursa abdest alsın. Kadınlara da arkalarından temas etmeyiniz. Bilesiniz ki Allah hakk(ın sorulması ve açıklanmasıyla ilgili hususlarda sizden) utanma talebinde bulunmaz.”