Ebu’I – Verd İbnu Sümame anlatıyor: “Hz. Ali (radıyallahu anh) İbnu Ağyed’e dedi ki: “Sana kendimden ve Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ‘ın kızı Fatıma (radıyallahu anha)’dan -ki o, babasına, ailesinin en sevgili olanı idi- bahsedeyim mi?”

“Evet, bahsedin!” dedim. Bunun üzerine:

“Fatıma radıyallahu anha değirmen çevirirdi; elinde yaralar meydana gelirdi. Kırba ile su taşırdı. Bu da boynunda yaralar açtı. Evi süpürüyordu. Üstü başı toz-toprak oldu. (Bu sıralarda) Rasûlüllah’a bir kısım köleler getirilmişti.. Fatıma ‘ya:

“Babana kadar gidip bir köle istesen!” dedim. Gitti. Aleyhisselatu vesselam’ın yanında bazılarının konuşmakta olduklarını gördü ve geri döndü. Ertesi gün Resulullah Fatıma’ya gelerek:

“Kızım ihtiyacın ne idi?” diye sordu. Fatıma süküt edip cevap vermedi. Ben araya girip:

“Ben anlatayım Ey Allah’ın Resülü!” dedim ve açıkladım: “Fatıma’nın değirmen kullanmaktan elleri yara oldu, kırba ile su taşımaktan da omuzları incindi. Köleler gelince ben kendisine, size uğramasını, sizden bir hizmetçi istemesini ve böylece biraz rahata kavuşmasını söyledim. Bu açıklamam üzerine Resulullah:

“Ey Fatıma, Allah’tan kork, Allah’a olan farzlarını eda et, aileyin işlerini yap. Yatağına girince otuzüç kere sübhanallah, otuzüç kere elhamdülillah, otuzüç kere Allahuekber de. Böylece hepsi yüz yapar. Bu senin için hizmetçiden daha hayırlıdır..” buyurdular. Fatıma (radıyallahu anha):

“Allah’dan ve Allah’ın Resulünden razıyım” dedi. Resulullah ona hizmetçi vermedi.”

Buhari, Fedailul Ashab 9, Humus 6, Nafakat 6, 7, Da’avat 11; Müslim, 80, (2727); Tirmizi, Da’avat 24, (3405); Ebu Davud, Harac 20, (2988, 2989), Edeb 109, (5062, 5063).
?..