(Hadis-i Şerif [3189])

Mansür el Kelbi anlatıyor: “Dıhye İbnu Halife (radıyallahu anh), Ramazan’da Dımeşk’e bağlı köylerden (Mizze adındaki) birinden çıkıp Fustat’tan Akabe köyüne olan mesafe kadar bir yol aldı. Bu mesafe üç millik bir uzakİıktı. Dıhye ve beraberindekilerden bir kısmı (o gün) orucu yediler. Bir kısmı ise orucu yemeyi uygun görmediler. Dıhye, köyüne dönünce; “Vallahi bugün, vuküa geleceği […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [3190])

Ubeyd İbnu Cübeyr rahimehullah anlatıyor: “Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)’ın ashabından olan Ebu Basra el-Gıfari (radıyallahu anh) ile Fustat’tan yola çıkan bir gemide Ramazan’da beraberdik. (İskenderiye’ye gitmek istiyordu. Ebu Basra ve beraberindekiler) gemiye çıkarıldı. (Daha evleri tamamen geçmemişti ki sofra emretti.) Sabah yemeği getirildi. Bana da: “Yaklaş (beraber yiyelim!)” dedi. Ben: “Evleri hala görmüyor musun?” dedim. […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [3191])

Seleme İbnu’l- Muhabbak (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kim sefer sırasında Ramazan’a erer ve beraberinde kendisini karnını doyuracak yere götürecek bir bineği varsa nerede olursa olsun orucunu tutsun.”

Devamını Oku