(Hadis-i Şerif [5343])

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, meyve ve ekinden çıkacak olan bütün mahsulün yarısı karşılığında Hayber’i (yahudilere) verdi. Her sene zevcelerine, yüz vask veriyordu. Seksen vask kuru hurma, yirmi vask arpa. Hz. Ömer radıyallahu anh başa geçince, Hayber’i taksim etti ve Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın zevcelerini kendilerine arazi ve suyu ikta etmek veya her […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5344])

Müslim‘in bir rivayetinde şöyle denmiştir: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hayber hurmalarını ve arazisini kendi emvalleri gibi işleyip meyvesinin yarısını Resûlullah’a vermeleri şartıyla Hayberlilere geri verdi.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5345])

Yine Müslim‘in bir diğer rivayetinde şöyle denmiştir: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hayber’i fethettiği zaman, yahudiler, Resûlullah’a müracaat ederek, çalışıp elde edecekleri ekin ve meyve hasılatının yarısını vermek şartıyla, kendilerini arazilerinde bırakmasını talep ettiler. Aleyhissalatu vesselam onlara: “Biz sizi, dilediğimiz zamana kadar orada bırakabiliriz” dedi ve kalmalarına müsaade etti. Hayber’in meyve hasılatının yarısı iki hisseye taksim ediliyordu. […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5346])

İbnu Ömer radıyallahu anhüm anlatıyor: “Ekim arazileri, Resûlullah aleyhissalatu vesselam zamanında, -tarlaya su alınan dere kenarın- daki ekin, tarla sahibinin olması ve ne kadar olduğunu bilmediğim bir miktar da saman verilmesi karşılığında kiralanırdı.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5347])

İmam Malik anlatıyor: “Bana ulaştığına göre, Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh bir tarlayı kiraladı. Ölünceye kadar da bu arazi elinde kaldı. Oğlu dedi ki: “Ben, bu araziyi uzun müddet babamın elinde kaldığı için bizim malımız sanıyordum. Babam öleceği sırada tarlanın bize ait olmadığını söyledi ve tarlanın kirasından ödenmesi gereken bir miktar borcun altın veya gümüş […]

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [5348])

Kays İbnu Müslim, Ebu Cafer’den naklen diyor ki: “Medine’de muhacir aileden hiçbiri yoktu ki, üçte veya dörtte bir pay ile ziraatçilik yapmasın. Hz. Ali, Sa’d İbnu Malik, İbnu Mes’ud radıyallahu anhüm de bu çeşitten muzara’a akdi yapmışlardı. el-Kasım (İbnu Muhammed) ve Urve’den de benzer rivayet mevcuttur. Rivayette şu ziyade de var: “Ebu Bekr ailesi, Hz. […]

Devamını Oku