Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) mescidde iken huzuruna girdim. Bana:

“- Ey Ebu Zerr mescide tahiyye (selam vermek) gerekir” buyurdu. Ben:

“- Mescide verilecek selam nedir?” diye sorunca:

” (Girince) kılacağın iki rek’at namazdır” dedi. Ben:

“- Ey Allah’ın Resûlü, Hz. İbrahim ve Hz. Musa’nın suhuf1arında olanlardan herhangi bir şey size indirildi mi?” diye sordum, şu cevabı verdi:

” Ey Ebu Zerr! (Evet, şu mealdeki ayetler indi deyip okudu:)

“Şüphesiz iyi temizlenen ve Rabbinin adını zikredip de namaz kılan kimse umduğuna erişmiştir. Belki siz dünya hayatını (ahiretten) üstün tutarsınız. Halbuki ahiret daha hayırlı, daha süreklidir. Şüphesiz ki bunlar evvelki sahifelerde, İbrahim ile

Müsa’nın sahifelerinde de vardır” (A’la,14-19).

Ben tekrar sordum:

“- Ey Allah’ın Resûlü, Hz. İbrahim ve Hz. Musa (aleyhimasselam)’nın suhuflarında ne vardı?”

” Bunlarda, dedi, hep ibretli şeyler vardı. (mesela şöyle denmişti):

“Ölümü görüp bildiği halde gamsız-kedersiz yaşayana şaşarım. Cehenneme kesinlikle inandığı halde gülene şaşarım. İçinde yaşayanlarla birlikte dünyanın devamlı değiştiğini görüp de ondan tatmin bulana şaşarım. Kadere inanıp da (haram-helal ayırımı yapmadan hırsla mal peşinde) yorulana şaşarım. Ahiret hesabına inanıp da o maksadla çalışmayana şaşarım.”

Rezin ilavesidir, ed-Dürrü’l-Mensürda (6, 341) daha uzun olarak kaydedilmiştir.
?..