Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: “Yahudilerden bir kısmı, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)’in bazı ashabına: “Peygamberiniz, cehennem bekçilerinin sayısını biliyor mu?” diye sordular. Onlar:
“- Şimdilik bilmiyoruz, kendisinden soralım!” diye cevap verdiler. İçlerinden biri Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)’e gelerek:
“- Ey Muhammed! Bugün ashabına galebe çalındı” dedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam):
” Ne ile, nasıl galebe çaldılar?” diye sordu.
“- Yahudiler, dedi, onlara: “Peygamberiniz cehennem bekçilerinin sayısını biliyor mu?” diye sordu.
” Peki ne cevap verdiler?”
“- Şimdilik bilmiyoruz, peygamberimizden soralım” dediler. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam):
” Bir kavme bilmediği şey sorulursa, onlar da: “Bilmiyoruz, peygamberimize soralım deseler bu onlara galebe çalmak mı sayılır hiç? Fakat Yahudiler peygamberlerine (olmayacak şey sormuşlar): “Bize açıktan açığa Allah’ı göster” demişlerdi. O Allah düşmanlarını bana getirin. Ben de onlara cennetin beyaz toprağından sorayım.” dedi.
Yahudiler geldiler ve: “- Ey Ebu’l-Kasım, cehennemin bekçileri kaç tanedir?” dediler. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) parmaklarıyla bir on, bir de dokuz göstererek “19” dedi.
“- Evet!” dediler. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) da onlara:
” Pekala cennetin toprağı nasıldır?” diye sordu. Bir ara sustular. Sonra:
“- Ey Ebu’l-Kasım, bize sen söyle!” dediler. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam):
“- Beyaz undan yapılmış ekmektir.”