Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Uhud (savaşı) gününde Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın bir dişi kırıldı ve başından yaralandı. Kan yüzüne akmaya başladı. Yüzündeki kanı hem siliyor hem de: “Kendilerini AIlah’a çağıran peygamberlerinin yüzünü kana boyayan bir kavim nasıl ıslah olur?” diyordu. Allah Teala hazretleri (sanki bu sözleri tevekküle uygun bulmayarak) şu ayeti inzal buyurdu:

“Kullarımın tedbir ve idaresinden senin elinde birşey yoktur ve sen onların inkarlarından mes’ul değilsin. Allah dilerse onlara tevbe nasip eder, dilerse zalim oldukları için onlara azab verir” (Al-i İmran 128).